marksizmden ilham alan ya da onu temel ilkeleri noktasında dönüştürerek kullanan, genel olarak dolaysız bir ilişki içinde farklılaştırarak marksizmi değerlendiren düşünürleri ve teorik/politik tutumları ifade eder.
post-marksizmin iki ilişkili fakat farklı kullanımı vardır. ilk olarak, post-marksizm doğu avrupa ve sovyetler birliğinde komünizmin çöküşü sonrasında ortaya çıkan duruma işaret edebilir.
1960ların sonlarında komünizmin sovyet paradigmasının zayıflaması,maocu teorinin yükselişi ve vietnam ile 1968 öğrenci isyanlarını yayınlayan ticari televizyonların ortaya çıkmasıyla başlamıştır. devrimin büyük öykülerinin , kitle kültürünün ve komünizmin etkisini yitirmesi birçok teorisyenin çalışmalarını temellendirmek için bu kavramları kullanmasını zorlaştırdı. bu da post-marksizmin ikinci anlamına neden olan düşünce akımını tetikledi. böylece, post-marksizm, teorilerini karl marxın çalışmaları veya marksistler üzerine kurmuş, fakat birçok açıdan bu teorilerin sınırlarını aşmış filozoflar ve sosyal teorisyenlerin çalışmalarını nitelendirmeye başladı.
bu bağlamda post-marksizm, başka bir deyişle söylem kuramsal yaklaşım ya da essey okululu olarak da bilinen kuramsal ve felsefi yaklaşımı ifade etmektedir.
ernesto laclau ve chantal mouffe bu eğilimin en önemli temsilcileri ve kurucuları olarak bilinir. ikilinin 1987de yayınlanan hegemonya ve sosyalist strateji adlı kitabı post-marksizmin ortaya konulduğu özgün bir çalışmadır.
post marksizm
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?