pirateş of the caribbean at world s end

0 /
passive
hans zimmer’in yaptığı müzikleri ve tamamen johnny depp ’in kişisel oyunculuk yeteneğiyle güzelleşen sparrow’un şizofrenisinden başka hiçbir şeyi güzel olmayan oldukça boktan bir komedi filmidir. dördüncüsü çekilmesindir.
goetica
johnny depp için ko$a ko$a gidilmi$ orlando bloom’a salyalar akıtılarak çıkılmı$ 3 saat sürdüğü için ara ara baymı$ diğer 2 filme göre çok zoraki çekilmi$ tadında gene de izlenesi filmdir.

-spoiler-

will turner’ın flying dutchman’dan çıkı$ı nasıl bir çıkı$tır,onu allah bo$ bir zamanında mı yaratmı$tır,yoksa direk çizmi$ midir diye dü$ünmekle beraber denizin altında sürme’yi nerden bulmu$ diye de ayrıca dü$ündürmü$tür.olsundur,sürsündür,benim bittiğim an o andır.

-spoiler-
eflatun kar
dördüncüsü olacaksa ismini tahmin etmesi pek de zor olmayan filmdir.
olsa olsa;
pirates of the caibbean: aqua de vida
olur.

ewet, eweet; çeksinler bu filmi; istiyoruzz..
myysteriouss
-----------------------------spoiler----------------------------:
jack sparrow ’un ilk sahnesi çarşıdan aldım bir tane eve geldim bin tane şeklinde olmuştur, pek güzel olmuştur.
-----------------------------spoiler----------------------------

öhöm neyse klasik karayip korsanları kötü olur mu hiç? hastası olduk..
eflatun kar
devam filmleri yazgısından çağlarca uzak bir film..

yüzüklerin efendisinden sonra, uzun süreden sonra o aynı tatlı ılık kanın damarlarımda aktığını hissetmeme sebep olan muhteşem film..
sinema salonlarını tapınak haline getiren sinema büyüsü.. işte bunu yakalamak, bu lezzeti tatmak pek mümkün olmuyor. birçok güzel etkileyici film izliyorsunuz gerçekten takdir ve beğeni duyguları içinde salondan çıkıyorsunuz ancak o büyüyü kolay kolay yaşayamıyorsunuz. ben en son yüzüklerin efendisinde salonda bir tapınakta olduğumu hissedip hipnotize olmuştum.. ve şimdi aradan geçen zamandan sonra ilk kez, karayip korsanları dünyanın sonu aynı etkiyi yaratarak; beni içine alan film..
oysaki ben bu büyüyü salonlarda defalarca kere aradım..

eğlenceli ve verilen paraya oldukça değen serinin ikinci filmi de tıpkı birincisi gibi film izleme keyfi açısından tatmin ediciydi. ancak beni benden alan o büyü etkisini yaratamamıştı. ve üçüncü filmi izledikten sonra rahatlıkla diyebilirim ki birincisi ve ikincisi sırf üçüncüsünün yapılabilmesi içinmiş.

velhasıl film büyüleyici...
nihilist
gittim, gordum, pek de begenmedim. senaryo genislemis, filmi sevdiren unsurlar; icindeki hınzırlıklardı, sparrow’u oynayan johny depp’in muhtesem oyunculugu idi, son filmde tum ogeler agır senaryo yuku altında ezilmis.

o kadar uzun bir senaryoki, o kadar cok yan orgu varki, okadar cok dusman ve dost varki senaryo o kadar cok donemecten gecip karakterler o kadar cok viraj alıyorlarki film sonuc olarak toparlanamıyor.

film cok yeni cıktı fazla ayrtıntılara girmek istemiyorum ama filmin gercekten eksik kalan ilk iki filmdeki aritmetikten ayrılan bir tarafı var, belki bu son film cekilen ik film olsaydı cok severdik sonucta bi alıskanlıkta var ama yeniliklere acık olarak gitmek filmi izlemeye alınması muhtemel zevki katlamak icin sart...
eger cehenneme dogru ilerliyorsan durma devam et
serinin diğer filmleri ile beraber oldukça başarılı bulduğum filmdir. mistik atmosferin artışı filmi daha ilginç hale getirmiş.

-----------------------------spoiler----------------------------
özellikle aklıma takılan bir nokta, ahtapot elemanın kalbini bir başkası değil de, ahtapot adamın kendisi durdursa idi kaptan kim olacaktı? film bu soruya cevap vermiyor. benim de aklıma bu tarz şeyler takılıyor işte kahrolsun.
-----------------------------spoiler----------------------------
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol