pazartesi sendromu

pazardan kendini hissettirir. özellikle akşam saatlerinde iyice yoğunlaşır. pazartesinin habercisi olduğundan tatil olan pazarda da hep bir burukluk olur.ve bir tatil günü daha mahvolmuş olur.

(bkz: çarşamba sendromu)

pazartesi akşam saatleri olmasına rağmen sözlük bünyesinde yaşanmakta olandır. ya da benim bağlantımda bir sıkıntı mı var? çözemedim.

atlatmanın en güzel yolu içmektir. rakı içmektir. nane yaprakları ezilmiş bardaktan rakı içmektir. nane yaprakları ezilmiş bardaktan rakı içmek ve yanında da beyaz peynir yemektir. içmektir. rakı içmektir.

saat 10 uygun mu?

şu anda cici cici uyuyan ve yarın sabah cici cici kalkıp traş olup/makyaj yapıp akıllı uslu işlerine gittiklerinde dur la bi sözlüğü açayım gece neler olmuş diye bakacak olan bilgiçlerin düşeceği hale verilen isim.

(bkz: izler taze sözlükte sevişilmiş)

bu sendromu yaşayacağını bile bile hala kıçında kurtlar kaynıyormuş gibi uyumak istememe durumu.sabah traş olma durumuda yanında ekstrasıdır.
-sabah kalkarken küfürün biri bin paradır.
-telefonun alarmı (o pezevenk horoz sesi) 13 kez çalmakta,telefonu bir kenara fırlatmakta.
-evde bulunan ahali gelip sendrom yaşayacak kişiyi uyandırmaktadır.
-simitçiden simit alınır.
-şirket kapısından girerken lanet etmek/hergün istifa etme isteği doğması.
-şirketteki herkesle kavga etme durumu.
-yapılacak olan işi isteksiz yapmak,hatalar zinciri oluşturmak.
-bir fırsat bulup ben buyum şifremde bu demekle öğlene doğru son bulacak olan sendromdur.
(bkz: işyerinden entry girmek)

an itibariyle çalışan insanların bir çoğunun yaşadığına inandığım durum. zira çarşambayı tatil olarak geçiren bünye için sanki bugun yeni bir hafta başıdır. sinir bozucudur, evet.

9 gunluk bayram tatilindan donenler icin leziz bir sendrom olacaktir. gez gez nereye kadar tabi.

kadıköy shaft club’te pazartesi günleri sahne alan grup.

ozellikle boyle bir havada cok daha fazla ki$iyi etkisi altina alacaktir bu sendrom.

saat 12:30 civarı kalkan biri için bu sendrom inanılmaz ağırdır. kahvaltı saati geçmiş, poğçalar tükenmiş, herkes iş koşturmacasına adapte olmuşken, sen daha yeni kalkıyosun ya olacak iş değil.

ozellikle yilba$indan sonraki pazartesileri icin durum daha da acidir. sendrom sendrom ustune kurarsiniz binayi.

an itibari ile pençeleştiğim, böyle yağmurlu havalarda hiç çekilmeyen durum.

gece çalışanlar için sendrom olmaktan çıkıp harikanın da ötesinde bir halet-i ruhiyeyle güne başlamanızı sağlayan olaydır. millet sabah kalkınca çekeceği eziyeti düşünürken siz sabah en fazla gecenin yorgunluğuyla eve giriyor olacaksınız. yaşasın gece vardiyası.

-----------------------------sayıklamalar----------------------------
ya eve yakın iş, ya işe yakın koca bulmak lazım!!!
-----------------------------sayıklamalar----------------------------

bu hafta bamba$ka bir hale bürünmü$tür;

(bkz: 23 ekim 2011 van depremi)

leyla ile mecnun isimli dizi yayina girdigi gunden itibaren sendrom olmaktan cikmi$tir nazarimda.

$imdi du$undum de, lan ben home office cali$an, yataktan ak$ama dogru ancak kalkan bir adamim yuzyillardir. ne pazartesisi ne sendromu ya? hic oyle olaylarim olmami$ ki benim. hayatimda bir kez olsun pazartesi sendromu bile ya$ayamamanin ezikligini hissettim tam $u anda bunyemde.

içine girince alışıyosun

(bkz: fikri abi boy verdim gel bura çok güzel)

anla$ildigi uzere sozlukteki herkesi esir alan sendrom. klavyeler kilit.

her pazar konuşulan şey.bana demirel’in meşhur sözünü hatırlattı.
’’yürümekle yollar aşınmaz’’konuşmakla pazartesinden kaçılmaz zevk almak lazım.