patron kelimesini ne kadar çok kullanırdım eskiden. özel şirket, patron,departman kelimeleri hep beraber giderdi kafamda. şimdi devlet memuru olunca bunların yerini kurum, amir ve de daire almış durumda. çalıştığım ilk amirin şeker gibi olmasından mıdır nedir benim için öcü değil kesinlikle.
sabahları koridordan geçerken odasına daldığım, imzaya gittiğimde "hemen işin bitti diye gitme dur anlatacaklarım var" deyip bana derdini açan, sigara içmesem de kendisiyle sigara molasına çıktığım, sürpriz doğum günü partileri organize eden ve rahatlıkla derdini, aşkını,mutluluğunu,hastalığını anlatabildiğin bir dosttu benim için ilk amirim. haftasonu şehir dışına çıkacak olsam haberi olur ve "bir şeye ihtiyacın var mı bakalım, paran var mı senin?" diyen bir adamdı yaff.
bir daha bu kadar insancıl olana rastlar mıyım bilmem ama işe koşa koşa gitmem de payı büyükmüş, şimdi daha iyi anlıyorum. zira artık başka bir amirim var ve o da "patron" tanımı içinde değerlendirilmeyecek kadar iyi biri.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?