oy kaygısi

yillarca demokrasik ulkelerin dibini kemirmis olan kendini diger insanlara begendirme icgudusu tasiyan bu illet son zamanlarda sozlugumuze de sicramis, girilen entry’lerin giderek birbirine benzemelerine, ustteki ne yazdiysa o dalga boyunda bir seyler yazmaya calisan ozgur dusunceden yoksun yazarlara sebebiyet vermistir.
en merak ettigim sey ise o oylarin ne anlam ifade ettigidir? yuksek oy alana kina mi yakilmaktadir, insanin takdir duygusu oksanmak mi zorundadir? oy almayan entry’ler kotu mudur?
sahsen gordugum kadariyla siyaset ve futbola bulasmayip sagdan soldan kisa ve komik entry’ler kopyalamakla cok kisa bir surede harika oy yapilabilir. peki bu sizi her klavyeyi eline aldiginda kimsenin okumayacagi uzunlukta yazilar yazan bir bilgicten daha iyi bir yazar mi yapar.

sanirim neyin iyi oldugu konusunda buyuk standart farkliliklari var. yoksa ben de isterdim o oy’lar bir sey ifade etsin, hakkaten birinin cok oy almis entry’lerine bakarak guzel sozluk girisimlerine ulasiyim.

yok ama, silah olarak, intikam araci olarak, yalakalik amacli, yada dusuk begeni seviyelerinin sonucu olarak kaldikca oy vermek, aldiginiz oylarin hicbir anlami olmayacak.

istediginiz kadar kendi gozunuzde cok seviliyor oldugunuza inanin.

bir şekilde insanın içini kemrien ’acep beğeniyorlar mı?’ kaygısı.

her ’kim’ butonuna bastığınızda okulda karne alan öğrenci heyecanı yaşıyorsanız bu hastalığın pençesindesinizdir efenm.

en güzeli kendinizden bile kopya çekmeden ve beğenilmekten ziyade içinizden geldiği şekilde yazmaktır ki yapanı edeni azdır.

beğenilmek, en olmak.

ucuz, sıradan tatmin.
ama ne yazık ki çoğunlukta var.

(bkz: oy kaygısı olamayan bilgiç)

"ho$geldin sevgili xxx" mesajındaki nickinin üzerine gelerek her gün muntazam bir $ekilde entrylerden aldıgı oyu takip eden ki$inin içerisinde bulundugu kaygıdır.