opeth

melodictree
ilk iki albümlerinde (orchid ve morningrise) uzun tekrarlar vardır. black, death gibi tarzları karıştırarak aynı zamanda akustik gitar kullanarak kendi tarzlarını oluşturmuşlardır. üçüncü albümleri (my arms, your hearse) serttir, heavy riffler bolca vardır. dördüncü albümleri (still life) her yöreden ezgiyi bulunduran albümdür. hele bir face of melinda vardır ki, off... beşinci albümleri (blackwater park) hem ergenlikten çıkışları hem de canım mikael'in sesinin oturmasıyla tarzlarının oturduğu dönemdir. altıncı ve yedinci albümleri kardeşlerdir, fakat biri hırçın bir fırtına, diğeri ise sakin bir denizdir bunların. deliverance dediğimiz hayvani albüm serttir. damnation dediğimiz manyak da softtur. ayrı ayrı güzellerdir. sekizinci albümleri ise (ghost reveries) kısaca (bkz: hayvan gibi şiyapıyosunuz) dur. serttir fakat clean vokaller ve brutaller çok güzel yedirilmiştir. dokuzuncu albüm olan watershed opeth'in bir değişimidir, opeth git gide progresifleşiyor, death ezgilerinden arınıyordu. fakat olsundu, opeth her haliyle güzel. heritage ise artık radikal bir değişimdi. mikael artık direk progresif rock yapmaya başladı. son albümleri pale communion ise 70's progressive classics'leri andırır (bkz: camel)(bkz: rush)
opeth her haliyle candır, canandır.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol