nefret

quantitatif
aynanın en karanlık yerinden yansıyan
yüzün,
düştüğünde gözüme,
çok derinlerden bir uğultu geldi.
oturduğum koltuk hapishanem oldu,
kalkamadım.
yanımdaki sehbada kalan bardaktaki şarabım ve dumanı tüten sigaram,oldukça uzağımda gibiydiler.
sense o kadar yakındın.
irkildim.
ve titremem bir saniye kadar sürsede
yıkıntısı epey oldu içimde.
aynanın en kirli yerinde kalan yüzün
o odadan,evden ve tüm kadınlardan nefret etmemi sağladı.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol