ne mevlana nede yunus emre bu ibadetten vazgecmistir. bunlar, bazi cevrelerin dolayli bir sekilde bu buyuk insanlari kendilerine mal etmek adina uydurduklari yalandir.
namaz kilmaya usenenlerin de benimsedikleri bir yalandir.
bakin mevlana divan i kebirinde ne diyor;
’bize dogru yolu gosteren, bizi kotuluklerden alikoyan namaz bes vakitte kilinir. halbuki asiklar daimi namazdadirlar. o gonullerinde ki ask, baslarinda ki ilahi sevgi, ne bes vakitle yatisirne de bes yuz bin vakitle gecer gider.’
ve
aksam namazi vaktinde herkes mumunu yakar, sofrasini yayar; bense sevgilinin hayaline dalarim; gamlara batarim; aglayip feryat etmeye baslarim. gozyasiyla abdest aldigimdan namazim da atesli olur. bir ezan sesi geldi mi, mescidimin kapisini yakar, yandirir.
yunus emre ise soyle diyor bir siirinde;
bana namaz kılmaz diyen
ben kılarım namazımı
kılar isem kılmaz isem
ol hak bilir niyazımı
haktan artık kimse bilmez
kafir müslüman kimdürür
ben kılarım namazımı
hak geçirdiyse nazımı
asiklar icin namaz, niyaz, iman gonulde baslar gonulde biter. onlar gonulun iman etmesinin, bedenin etmesinden ustun tutmuslardir ki bu dogrudur fakat bu demek degildir ki onlar bedenen de iman etmemislerdir.
ne demis yunus emre;
bir kez gönül yıkdın ise
bu kıldığın namaz değil
yetmiş iki millet dahi
elin yüzün yumaz değil...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?