beatles’dan beri süregelen modern müziğin temellerinin günümüze olan yansımalarını çok açık bir şekilde görmekteyiz bu albümle.magic pie norveçli bir topluluk ve bu albüm onların ilk meyvesi niteliğini taşıyor.müzikteki etkileşimlerden bahsedersek eğer; bunu bu albümle çok daha iyi anlıyoruz.şöyle ki; günümüz progresif müziğinin beslendiği dallar, alt dallar o kadar çok ki.beatles’dan beri süregelen demiştik;bunu daha açarak yazarsak eğer rock müzikte temel olan ve çok etkilenilen gruplardan bahsedebiliriz.bunların en başında en önemlileri olarak yes, gentle giant, pink floyd gibi kalburüstü olan topluluklar gelmektedir. bu grupların özellikle 90 sonrası gruplara etkisi yadsınılanamaz.90 sonrası progresif müzikte inanılmaz gruplar kurulmuştur.bunların çoğu müziğe devam etmekte çok azı ise bir ya da iki albüm yapıp dağılmaktadır.işin ilginç yanı tek albüm yapıp dağılan topluluklara ilgi biraz daha farklı olmaktadır.bir örnek vermem gerekirse buna anglagard grubunu sayabilirim.yine kuzeyli olan bu topluluk ardında üç tane muhteşem albüm bırakarak tarihe karışmıştır.yine kuzeyli olan bir topluluk olan ravana tek albüm yapıp başka müzikal serüvenlere girişmiştir.
umarım bu yazdıklarım magic pie adlı topluluğun başına gelmez diyerek albümü inceleme altına alalım.albümün çıkış tarihi 2005 ve bu yılda progresif rock müzikte inanılmaz albümler ortaya çıkarılmıştır.müzik yazarlarının ortak kanısı bu topluluğun bir “etkileşim” grubu olduğu ve ortaya çıkardıkları bu “motions of desire” albümüyle en iyi “debut” albüm ve en iyi yeni topluluk ünvanını kazanmasıdır.albüm bir “etkileşim” albümü ve dinlemeleriniz boyunca yes, gentle giant, pink floyd, echolyn, magellan, marillion, kansas, deep purple, camel, elp, genesis gibi bu müziğin en iyi örneklerinden pasajlar dinliyorsunuz.albüm ayrıca 70’lerden çok etkiler taşıdığından ve grubun müzisyenleri o dönemden çok etkilendiğinden albümde 70’lere saygı albümü gibi durmaktadır.magic pie çok zeki çok cesur müzisyenlerden kurulu bir topluluk.yukarıda sözü edilen toplulukların müziklerinden sentez yapmakta ayrıca takdir edilmesi gereken bir olay bence.”motions of desire”ın müzikal konsepti çok başarılı ve şarkılar arasında bir bütünlük söz konusu.
grubun eirik hanssen ve allan olsen isimlerinde iki tane vokalisti mevcut.sesler arasında çok fark yok.çok iyi vokalistler.zaten son dönemlerde çok iyi vokalistler ortaya çıktı ve bu iki isimde bunu doğrular nitelikte.gitarist kim stenberg’in çok değişik bir tarzı var.harika sololar atıyor ve klavyeci gilbert marshall ise özellikle keith emerson tarzı etkilenimleriyle çok başarılı bir grafik çiziyor.
albüme “change” isminde 20 dakikalık epik şarkıyla giriş yapıyorlar.yes ve gentle giant etkilenimleri dorukta bu şarkıda ve ardından gelen albümle aynı adı taşıyan “motions of desire”da bir marillion etkilenimi hissediliyor.14 dakikalık “full circle poetry” ise özellikle üst üste vokal bindirmeleri yüzünden canterbury tarzını ve echolyn’i fazlasıyla anımsatıyor. “illusion & reality” ise üç bölümden oluşuyor ve heavy kimliğiyle belki dream theater’ı anımsatabilir.özellikle gitar bunu fazlasıyla hatırlatıyor.”dream vision”daki transatlantic soundu ve şarkıdaki akustik gitar pasajları çok zekice işlenmiş.albüm genel soundu dolayısıyla fantastik tanımını fazlasıyla hak ediyor.fazlasıyla kompleks, melodik ve iyi bir albüm “motions of desire”...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?