sagopa kajmer’in kolera ile düet albümü ikimizi anlatan birseyin üçüncü parçası:
nakarat:
bırak, yine başa döndü bu dünya
yine sona sardı aynı kaset, bıktım!...
bu manotonluk maratonu. onu tanı!...
içinde düşünce koştur!!!
kolera verse:
benimle kal! hevesim kursağımda takılı kaldı
gözlerim telaş timsali her ölende ağladı
pervasız tenin gözümü aldı komada martı
lodos mağduru melteminde ayıldı ve
yalnız uyandı. suskunluğum minnetimdi
yokluğun varlığı kanattı kendimi limana
bağladım uçar aklım halattı kenarların
ve kesin seçimin bütünü eşittir hayattı
bacaklarım kırıldı adın koluma kanattı
burun buruna geldim seni bulmak için
her belayla düşündüm 3 yıl arayla
küs mü mecnun leyla’ya? bacaklarımı
sarkıtırım dalga çarpar ayağıma
beyaz saçların akasya çalmış kokunu lavanta
vadeli yıllar karanlıktan korkmayı sana yasaklatır
20 senede uzayan saçı küçük bir bit makaslatır
2 çocuğum olsa aklım salıncakta sallanır
büyümek istemiyorum çünkü annem babam yaşlanır
saçının teli kopmasın, korkarım allah muhafaza
şerefine izin verdim bugün kalbimdeki her muhafıza
ziyarette evliya dedim farketmelerini sağla
buz gibi karaya vurmuşum, bulmuş sahil muhafaza
tanrı yıllar günaha soktu, gel de içimi filtre et
yıkılır bendim ilk tayfunda yağmuşurun içi çişelemek
sineğin yalısı her papatya yüzünden çirkin çiçek
çıkışmıyor param melek, yürüyerek geliyorum sabret
sago verse:
derin bir denizin dibine çökmüş, bir hazine aşk denen
gafilenbir av olur aniden. bir kalp, ve diğeri hükmeden.
benden uzakta olsun derdim körpecik çocukken.
gücümü toplamam gerekti aldanışımı yaşarken
kıvranımışı seyreden melekler gibidir sükünet
tam kendimi toplamışken önüme çıkar hayalet
ve korku içime hucmerken korkup kaçar cesaret
felaket sarsılışımı izler, cesede çevirir esaret
yardım et, bir iğne vur!... ve sönsün acımın yangını
güneş su olsa, yağmur kurusa ayıltamaz bu baygını.
çok zorladım şansımı ve yatıştırdım hırsımı.
yaşama kafa tutarken kafamı kırdı cadının tılsımı
hileden uzak bu adama sille vurma yazıktır.
ille çile mi çekmem lazım? nurum yüzüme dargındır
bil de gerisi mühim değil sebgim sana özel ve saftır.
bugüne dek işlediğim günaha. istırhamım tekbir aftır.
dökmek ister içini içim, anlatmalı mı. biçim biçim?...
her neşe, bir içim ve içlenişime direnişim.
ben, yürüdükçe kalır izim, bitmek bilmez pembe dizim.
yüzüm her resimde karanlık, karamsar bir çizim
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?