mirra

mırra fincanı küçüktür. bir anda dikilir kafaya. hurmayla yenmesi gerekir. delikanlı olan varsa hurmasız içer.

bir dikiste icilmezse veya fincan bi yere konulursa sayet;
-mirra sunan kisi bekarsa evlendirilir
-evliyse fincan altinla doldurulur.

kahve çekirdekleri çok ince olmamak kaydıyla havanda dövülür. kaynatma işlemi çok uzun sürer, kahve çekirdeklerine su aklenip kaynatılır daha sonra da tortusunu ayırmak için özel bir tülbentle süzülür bir kaba. tekrar su eklenip, kaynatılır, şekersiz içilir. süper derecede sarhoş eder o yüzden çok içilmemesi gerekir. kulpsuz fincanda servis edilir, büyükten küçüğe doğru hiyerarşik bir sıra ile. aynı fincandan içilir mırra. servis eden kişi sadece bir içimlik koyar fincana kahveyi. bir de fincanı yere koymak çok ayıptır ve de ’evlenmek istiyorum’ mesajı verirmiş. kaynak: mardin’de bir teyzeden almıştım rehberlik yaptığım yıllarda.

yenilen kebapların ardından sindirimi kolaylaştırıcı ve kebap yeme adabının tamamlayıcısı olan madde. bir de bu mırra servisinin kendine has bir töresi vardır birileri birilerini belli durumlarda evlendirme taahhüdü altına filan girer ama onu çözebilmiş değilim ben hala...

genellikle guneydogu anadolu bolgesinde icilen ,ictikten sonra vazgecilemeyen aci arap kahvesi.istanbul levent’te kiliza lokantasi mirranin en iyisini yapar.birde kahke vardir yaninda,lezzete lezzet katar.
(bkz: kahke)