nutuktan...
efendiler, millî teşkilâtın bir düzene sokulması önemliydi. bunun için özel tedbirler alındı. seçimler dolayısıyla ortaya çıkan bazı görüş ayrılıklarının giderilmesi için çareler arandı.
maraştaki bazı çerkez vatandaşlar sözde maraşın bütün çerkezleri adına cebel-i bereket guvernörünün maraşa gönderilmesini, antepteki fransız askerî komutanından telgrafla istemişlerdi. buna izin veren maraş mutasarrıfına teessüflerimiz duyuruldu. adı geçen guvernör geldiği takdirde, maraş eşraf ve ileri gelenlerinin karşılamamaları bildirildi.
istanbul hükûmetinin de dikkati çekildi.
bolu bölgesinde güvensizlik gittikçe artıyordu. izmitte asım beyden sonra, 1inci tümen komutanı olan rüştü beye bu konuda direktif verildi.
efendiler, 20 kasım 1919 tarihinde, istanbuldaki teşkilâtımızdan, kara vasıf ve albay şevket bey imzalarıyla gelen bir şifrede: «gebze kaymakamının millî mücadeleye karşı olduğu, bu kaymakamın, birçok korkunç olaylara cüret eden yahya
kaptanın kötülüklerini örtbas etmeye ve daha başka şeylere başlayarak kuva-yı milliyeye leke sürmeye çalıştığı» bildiriliyor ve kaymakamın yerinin değiştirilmesi söz konusu ediliyordu (belge: 197).
biz de bu görüşe samimiyetle katılarak cevabımızda, konunun cemal bey vasıtasıyla çözüme götürülmesini bildirdik (belge: 198).
efendiler, bu yahya kaptan konusu, inkılâp tarihimizin önemli safhalarından birinde yer aldığı ve pek anlamlı olduğu için biraz genişçe bilgi vermeyi uygun görüyorum.
şimdiye kadar verilen bilgilerden anlaşılmış olacağına hiç şüphe yoktur ki, bir araya gelerek anlaşmış bulunan ortak iç ve dış düşmanların uygulamaya çalıştıkları plânın önemli bir noktası da, memleket içinde güvensizlik olduğunu ve hristiyan azınlıklara saldırılarda bulunulduğunu, elle tutulur, gözle görülür delil ve olaylarla dünya kamuoyuna ispat etmek, bu olayların kuva-yı milliye tarafından yapıldığına inandırmaktı.
bu gizli ve iğrenç maksadın gerçekleşmesi için de, bildiğiniz gibi, birtakım çeteler kurarak, bunları özellikle hristiyan halk üzerine saldırtmak ve bu çetelerin işleyecekleri cinayetleri, millî teşkilâta yüklemek yolunu tutuyorlardı.
bu teşebbüsler azçok memleketin her tarafında filiz vermeye başlamakla birlikte, en önemli gelişme ve faaliyet, istanbula yakınlığı dolayısıyla biga, balıkesir ve özellikle izmit, adapazarı ve bolu bölgelerinde görülür ve dikkat çekici bir durum gösteriyordu.
biz, bu haince fakat -itiraf olunmalıdır ki- çok ustaca teşebbüse karşı olağanüstü tedbir almak ve teşebbüse geçmek zorunda kaldık.
çünkü, istanbul hükûmeti, düşmanın bütün bu oyunlarını gerçekten kuva-yı milliyenin üzerine yüklüyor ve yok edilmeleri için sert tedbirler alacak yerde, durmadan heyet-i temsiliyeyi suçlayarak ve baskı yaparak, bu faciaları yaratan düşman çetelerinin faaliyetine son vermeyi bizden istiyordu. ne yazık ki, hükûmet, bu düşünce ve kanısını, istanbuldaki teşkilâtımızın başında bulunanlara da iyiden iyiye aşılamayı ve telkini başarabilmişti.
efendiler, bizim özellikle istanbula yakın olan izmit bölgesinde uygulamayı düşündüğümüz tedbir, orada silâhlı millî müfrezeler kurmak ve o bölgede, kendilerine güvenilir komutan ve subaylarımızın, bu millî müfrezelere yapacakları yardım ve desteklerle, hain çetelerin peşine düşerek kötülüklerine ve varlıklarına son vermekti.
devamı için:
(bkz: yahya kaptan konusu)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?