441. kim koku almazsa burunsuzdur, koku da ancak din kokusudur.
442. bir koku alıp onun şükrünü eda etmeyen kimse, küfranı nimet etmiş ve kendi burnunu mahveylemiştir.
443. hem şükret, hem şükredenlere kul ol. onların huzurunda ölerek ebedî hayat kazan!
444. vezir gibi sermayeyi, yol vuruculuktan edinme. tanrı kullarını namazdan menetme.
445. o kâfir vezir, din nasihatçisi olarak hile ile badem helvasına sarımsak karıştırmıştı!
(vezirin hilesini aklı eren hıristiyanların anlaması)
446. zevk sahibi olanlar onun sözünde acılık karışmış bir tat sezdiler.
447. o, garezle karışık lâtif sözler söylemekte, gül sulu şeker şerbetinin içine zehir dökmekteydi.
448. sözünün dış yüzü, yolda çevik ol, diyordu. ardından da cana, gevşek ol demekteydi.
449. gümüşün dışı ak ve berraksa da el ve elbise ondan katran gibi bir hale hale gelir.
450. ateş, kıvılcımlarıyla kızıl çehreli görünürse de onun yaptığı işin sonundaki karanlığa bak!
devamı için:
(bkz: mesnevi 451 460)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?