431. yolda bundan daha güç geçit yoktur. ne kutludur o kişi ki yoldaşı, haset değildir.
432. bu beden, haset evi olagelmiştir. soy sop hasetten bulaşık bir hale düşer.
433. ten haset evidir ama tanrı, o teni tertemiz etmiş, arıtmıştır.
434. "evimi temizleyin" (bakara-125. âyet) beden temizliğini bildirir. bedenin tılsımı toprağa mensupsa da hakikatte nur definesidir.
435. sen (hakikatte) teni olmayana hile ve haset edersen o hasetten gönül kararır.
436. tanrı erlerinin ayakları altına toprak ol! bizim gibi sen de hasedin başına toprak at!
(vezirin haset etmesi)
437. o vezirciğin yaratılışı hasettendi, onun için abes yere kulağını, burnunu yele verdi!
438. o ümitle ki haset iğnesinden akan zehirle mahzunları tâ canlarından zehirliye.
439. hasetten burnunu koparan kişi, kendisini kulaksız ve burunsuz bırakır.
440. burun, odur ki bir koku alsın ve kokuda, koku alanı bir yüzün bulunduğu tarafa götürsün.
devamı için:
(bkz: mesnevi 441 450)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?