hava kararmaya baslamisti.yapacak binlerce sey arasindan birini secmek zorundaydi. gunduzleri gorunmek adeti degilse de gece de iyi goremiyordu. artik yaslanmis ve bu sorumluluga isyan eder hale gelmisti. elindeki degnek eskimis, guzel ve yeni gorunsun diye her gun ufak bir buyu yardimiyla yenilemekteydi. saclarina dusen aklar, yaptiklari iyiliklerin yadigari, yuzundeki kirisiklar, yardim etmek zorunda kaldigi caresiz insanlarin tanigiydi. daha kisa bir zaman once pinokyoya hayat vermis ve geppetto ustayi mutlu etmisti. geppetto da fena adam degildi hani, ama yaptigin iyilik bir sure sonra gorevin olur gercegi ile onunla ilgilenecek zamani bile bulamamisti. zaten tum hayatini kendi sorunlarini goz ardi ederek, insanlarin yardimina kosarak gecirmemis miydi? yasanmamisligin verdigi eksikligi iyilik yaparak kapatıyordu aslında. gercekten iyi biri oldugundan mı peri olmustu yoksa peri olmanın geregi miydi iyilik? her iyilik yapani peri yapmazlar değil mi diye dusundu. bu kaderinin ona hazirladigi bir gorevdi ve gorev beklemezdi. ama ya hayalleri; o da zorluklar içinde ama mutlu yuvasinda esi ve cocuklariyla yasamak istemez miydi? isterdi tabii. bi peri gelsin ona ihtiyaci olani versin diye dualar bile ederdi belki. ama kendisinden biliyordu ki periler ihtiyaci olan herkese yetisemeyecek kadar yogundu. belki ona hicbir zaman ugramayacakti bile. ama perilerin yardim ettigi devirde yasamanin tembelligi ile bunu umut etmekten de kendini alamayacakti.
bunlari dusunurken hava iyice karardi. minik ayaklari usumeye, goz kapaklarindan soguk, bedenini sinsice titretmeye baslamisti. bir parmak siklatmasiyla somineyi yakti. beyaz saclarini sıkıp başını ağrıtan topuzunu saldı ve dusunmeye devam etti. periler devrinde bir peri baska bir periye iyilik yapabilir miydi acaba? ona geride kalmis yillarini verecek bir peri arkadasi yok muydu? normal bir insan gibi aşık olabilse, ona aşık olan biri ile yasasa... sıradan gibi gorunen hatta ayrıntı olarak nitelenen kimi cografyalarda zorunluluk adledilen bu hayat ona o kadar uzaktı ki. uzak oldugu kadar da ozlemini duyuyordu. ozlem uzakla yakından ilgili degil miydi zaten. onun yerinde, sıradısı olmayı isteyecek o kadar cok insan vardı ki. sıradanlığın mükemmelliğini göremiyorlar diye dusunup üzüldü onlar için. "elindekilerin kıymetini bilmiyorlar. " her şeyi bırakıp onlardan herhangi biriyle yer değiştirmek için can atardı oysa. peri olmak yalnız olmayı da gerektirirdi ve o yalnızlığın hakkını vermekteydi. birkaç teşekkür, birkaç minnet göz yaşı, sonra sonsuza kadar mutlu yaşayan insanlar. oysa o tüm bunları yarattıktan sonra yalnız evine gidip, tek kişilik yemeğini yiyip, tek kişilik yatağında uyuyordu. periler uyumaz sanır herkez değil mi? periler yaşlanmamalıydı da o zaman. madem saçlarındaki aklar neden verdı öyleyse? neden yuzunde tonton bir gülümseme ile hayal edilirdi? bu kadar acı çekerken nasıl gülebilirdi?
hayat herkes için aynı hızla geçiyor aslında. kimisi yavaş algılıyor. herkesin yuzune yasadigi aci-tatli her an kaziniyor. iyi olarak bilinmenin agir yuku kotuluk dusundugunde uzerine daha fazla biniyor. oysa o da kıskanıyor herkes gibi, ağlıyor hatta. bazen mutlu olan herkesi ortadan kaldırmak istedigini kendiyle yalnız kaldığı, yani iyilik yapmadığı, yani sihirli değneğini kutusuna koyup, çekmecesine ittiği anlarda kendi kendine yuksek sesle soyluyor. sonra yatağına yatıyor, uyumadan hayatının genel bir muhasebesini yapıyor ve gözünde birkaç damla yaşla uykuya dalıyordu. yine öyle oldu. bu gece her zamankinen biraz daha erken yattı; hayat muhasebesini daha fazla üzülmemek adına sonraya erteledi. ve cehaletin o sorumsuz rahatlığını, o kutsal ferahlığını her zerresinde hissederek uyudu. yapması gereken birşey vardı sanki, yapması gerekeni unuttu.
ülkenn başka bir yerinde aynı saatlerde, uvey annesi ve üvey kardeşi prensin eş bulma davetinde çılgınlar gibi eğlenirken, kulkedisi yorgunluktan ve ugradığını düşündüğü haksızlıktan ağlayarak uyudu. masaldaki perinin insan tarafı bu gece ağır bastı ve bu yuzden hep külkedisi olarak kaldı.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?