utanmaz bir kadın ve arkasında türkiye laiktir laik kalacak slganları atan,küçük mavi önlüklü çocuklar..türkiye budur işte,ve böyle olmaya kim ne yaparsa yapsın devam edecektir.
edit:link vermeyi başaramayan bir bilgicimdir.youtube da merve kavakcinin yuhalanmasi diye ararsanız çıkacaktır.
lütfen bu hanıma haddini bildiriniz
merve kavakçı olayında, bülent ecevitin haklı serzenişi.
nasıl resmi dairelerde baş örtüsü takılamıyorsa, kot, mini etek, dar pantolon vb. de giyilemiyor. yasaklar sadece türbana, baş örtüsüne karşı değil ki..
nasıl resmi dairelerde baş örtüsü takılamıyorsa, kot, mini etek, dar pantolon vb. de giyilemiyor. yasaklar sadece türbana, baş örtüsüne karşı değil ki..
bu ülkeyi yönetecek olan kıyafet değildir. meclie türban girerse ülke laik olmaz, geriye gider, şeriat ile yönetiliriz fikrinden vaz geçin artık. bu günkü durumumuzla arasındaki farkı söyler misiniz?
ben söyleyeyim. fark sıfır. hiç fark yok. türbanlı giremiyor ama kocası giriyor. aradaki zihin farkı nedir, amaç farkı nedir? bu da hiç. fark mark yok.
biraz komik olacak ama bizi yöneten meclisteki erkekler türban taksalar aynı şey.
onların girmesine engel olamıyorken, sesimizi çıkartamıyorken, paşa paşa bizleri yönetmelerine izin veriyorken nedir bu türban, türban takan kadın düşmalığı?
türbana bakış açınız nedir? bir simge olmuş, zihnimizde yer edinmiş gidiyor. türban akıyorlar diye kızlarımızı okutamıyoruz, türban takıyorlar diye meclise almıyoruz. ama ülke yine de şeriat devleti olma yolunda hızla ilerliyor. başarımız bu mudur?
biz ne kadar laik ve demokrat olmak istersek isteyelim, ne kadar laik ve demokrat olursak olalım genel türk halkı bilincimizi yenemiyoruz. nedir bu bilincimiz? kadının ikinci planda olması, ezilmeye doğrudan haklarının olduğunu sanmamız. bir hata varsa kadındadır. ezeriz, azarlarız. ne söz hakkı vardır ne de kılık kıyafetinde özgür olma hakkı.
din denince, şeriat denince akla direk türban geliyor. ama bizi yine onlar yönetiyor. tek fark meclistekiler erkek ve saçları görünüyor, kadınlar meclise giremiyor çünkü saçları görünmüyor. tüm olay bundan ibarettir türkiye de.
zihinse aynı zihin. bu zihinle bir yere varamayız. dindar değilim, ailemde türban takan yok. ama türbana karşı değilim. çünkü demokratım. kendimi öyle gelitirmeye çalışıyorum. bu ülkenin daha geriye gitmesine engel olmaya çalışmıyoruz, bir kumaş parçasının üzerinden siyaset yapıyoruz. ilerleyemiyoruz.
türbanları kalsın kafalarında zihinlerini değiştirin, değiştiremiyorsanız susun.
ben söyleyeyim. fark sıfır. hiç fark yok. türbanlı giremiyor ama kocası giriyor. aradaki zihin farkı nedir, amaç farkı nedir? bu da hiç. fark mark yok.
biraz komik olacak ama bizi yöneten meclisteki erkekler türban taksalar aynı şey.
onların girmesine engel olamıyorken, sesimizi çıkartamıyorken, paşa paşa bizleri yönetmelerine izin veriyorken nedir bu türban, türban takan kadın düşmalığı?
türbana bakış açınız nedir? bir simge olmuş, zihnimizde yer edinmiş gidiyor. türban akıyorlar diye kızlarımızı okutamıyoruz, türban takıyorlar diye meclise almıyoruz. ama ülke yine de şeriat devleti olma yolunda hızla ilerliyor. başarımız bu mudur?
biz ne kadar laik ve demokrat olmak istersek isteyelim, ne kadar laik ve demokrat olursak olalım genel türk halkı bilincimizi yenemiyoruz. nedir bu bilincimiz? kadının ikinci planda olması, ezilmeye doğrudan haklarının olduğunu sanmamız. bir hata varsa kadındadır. ezeriz, azarlarız. ne söz hakkı vardır ne de kılık kıyafetinde özgür olma hakkı.
din denince, şeriat denince akla direk türban geliyor. ama bizi yine onlar yönetiyor. tek fark meclistekiler erkek ve saçları görünüyor, kadınlar meclise giremiyor çünkü saçları görünmüyor. tüm olay bundan ibarettir türkiye de.
zihinse aynı zihin. bu zihinle bir yere varamayız. dindar değilim, ailemde türban takan yok. ama türbana karşı değilim. çünkü demokratım. kendimi öyle gelitirmeye çalışıyorum. bu ülkenin daha geriye gitmesine engel olmaya çalışmıyoruz, bir kumaş parçasının üzerinden siyaset yapıyoruz. ilerleyemiyoruz.
türbanları kalsın kafalarında zihinlerini değiştirin, değiştiremiyorsanız susun.
(bkz: atıl kurt)
tarih 2 . 5 . 1999 pazar
rahmetli bulent ecevit ba$bakan ve mecliste kursude konu$ma yapiyor.bu esnada merve kavakci turbani ile meclisten iceri giri$ yapiyor ve bulent ecevitten a$agidaki tepki dile getiriliyor.
""başbakan bülent ecevit (istanbul) – sayın başkan, değerli milletvekilleri; türkiye’de, hanımların giyim kuşamına... (fp sıralarından gürültüler) türkiye’de, hanımların giyim kuşamına, başörtüsüne, özel yaşamlarında hiç kimse karışmıyor; ancak, burası, hiç kimsenin özel yaşam mekânı değildir; burası, devletin en yüce kurumudur. (dsp sıralarından “bravo” sesleri, alkışlar; fp sıralarından gürültüler) burada görev yapanlar, devletin kurallarına, geleneklerine uymak zorundadırlar.
burası, devlete meydan okunacak yer değildir. (dsp sıralarından “bravo” sesleri, alkışlar; fp sıralarından gürültüler) lütfen, bu hanıma haddini bildiriniz! (dsp sıralarından alkışlar; fp sıralarından gürültüler)""
konu$manin tam metnini a$agidaki linkten okuyabilirsiniz.
http://www.tbmm.gov.tr/tutanak/donem21/yil1/bas/b001m.htm
rahmetli bulent ecevit ba$bakan ve mecliste kursude konu$ma yapiyor.bu esnada merve kavakci turbani ile meclisten iceri giri$ yapiyor ve bulent ecevitten a$agidaki tepki dile getiriliyor.
""başbakan bülent ecevit (istanbul) – sayın başkan, değerli milletvekilleri; türkiye’de, hanımların giyim kuşamına... (fp sıralarından gürültüler) türkiye’de, hanımların giyim kuşamına, başörtüsüne, özel yaşamlarında hiç kimse karışmıyor; ancak, burası, hiç kimsenin özel yaşam mekânı değildir; burası, devletin en yüce kurumudur. (dsp sıralarından “bravo” sesleri, alkışlar; fp sıralarından gürültüler) burada görev yapanlar, devletin kurallarına, geleneklerine uymak zorundadırlar.
burası, devlete meydan okunacak yer değildir. (dsp sıralarından “bravo” sesleri, alkışlar; fp sıralarından gürültüler) lütfen, bu hanıma haddini bildiriniz! (dsp sıralarından alkışlar; fp sıralarından gürültüler)""
konu$manin tam metnini a$agidaki linkten okuyabilirsiniz.
http://www.tbmm.gov.tr/tutanak/donem21/yil1/bas/b001m.htm
(bkz: o iş tamam patron)
merve kavakçı’nın siyasi ve yasak olan bir simgeyle meclise girmesi sonucu bülent ecevit in sarfettiği cümledir.
bütün o provokasyonlara ve kışkırtmalara rağmen kibarlığını muhafaz etmiş ve anlatmak istediğini bir cümleyle ve "hanım" kelimesiyle anlatabilmiştir.
ha gerek var mıydı böyle bi cümle kurmasına gerek yoktu elbet, söylemeseydi keşke, ki şu anda ne böyle saçmasapan bir olay yüzünden bunca tartışmalara girilir, ne de bülent ecevit’e bok atılabilecek bir konu çıkardı. keşke ağzını tutabilseydi de malzeme vermeseydi. o bu lafı söyledi, merve kavakçı ve tayfası bir bakıma amacına ulaşabilmiş oldular, bu konuyu gündemde tutabildiler.
bütün o provokasyonlara ve kışkırtmalara rağmen kibarlığını muhafaz etmiş ve anlatmak istediğini bir cümleyle ve "hanım" kelimesiyle anlatabilmiştir.
ha gerek var mıydı böyle bi cümle kurmasına gerek yoktu elbet, söylemeseydi keşke, ki şu anda ne böyle saçmasapan bir olay yüzünden bunca tartışmalara girilir, ne de bülent ecevit’e bok atılabilecek bir konu çıkardı. keşke ağzını tutabilseydi de malzeme vermeseydi. o bu lafı söyledi, merve kavakçı ve tayfası bir bakıma amacına ulaşabilmiş oldular, bu konuyu gündemde tutabildiler.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?