dünkü ilk bölümü çok sıkılmadan izledim. yüzlerce dizi çekilmiş ve çekilmeye de devam ediyor. yeni bir dizide eski dizilerden izler bulmak çok sıradışı bir durum değil kanımca. özellikle de sınırları belli türk televizyon aleminde. her yapımdan bir lost veya -çok uzağa gitmeden- bir avrupa yakası havası beklemek çok yerinde olmazdı zaten. öyle ya da böyle her kış sezonunda akşam 20-22 arasında bir dizi oynatacak her kanal, bu yıl da kanal dde çarşamba akşamları, isteyen kişiler için bu diziyle geçecek.
ilk bölüm açısından değerlendirecek olursak, çok bok atacak şey bulamadım, bulmaya sevk etmedi de. hatta, zamanla daha zevkli izlenecek bir dizi olacakmış gibi bir izlenim bıraktı. yanılmam umarım.
bir de şu, mustafa avkıran gibi her filmde aynı tiple, aynı rolü oynayan ve yüzü eskimiş oyuncuları görmenin getirdiği bıkkınlık olmasa... ya bi filmde de adama saç ektirin, top sakal bıraktırın ya da ne bilim şok edecek derecede zıt bir rolde oynasın, hepten melek kalpli naif bir adam olsun. adam gerçek hayatta da böyle mi lan, başka türlü davranamıyor mu yoksa?!
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?