kürdistan

bir millet için kendi ülkesini kurmak orada yaşamayı istemek kadar doğal, inkar edilemeyen bir durum yoktur.
nitekim bu istek birinci dünya savaşı öncesi hukaka uygundu, devletin nerede kuralacağının, yönetimin nasıl ele geçireleceğinin bir önemi yoktu. bu bağlamda başka yönetimlerden destek almak kurulacak devletin geçerliliğini etkilememekteydi.
ancak günümüzde, bir devlet kurmak için bir bölegede hakimiyet sağlanması ve bu hakimiyetin, yönetimi ele geçirenler tarafından dış destek alınmadan sağlanması gerekmektedir.
kuzey ırak ’ta bağdat yönetimi haricinde bir hakimiyetin varlığı tartışılmazdır. bu bağlamda hukuka uygunluk için, yönetimin kendi imkanları tarafından mı ele geçirildiğine bakılmalıdır.
bu açıklamalardan sonra kuzey ırak ’ta kürdistan ’ın kurulması hukuka aykırı olacaktır nitekim başka hükümetlerin desteği tartışılmazdır. ancak bir federe devlet olarak kurulması ırak hükümetinin elindedir ve kurulması halinde hukuka uygun olacaktır.
misak-ı milli sınırlamız içerisinde bu devletin varlığı olanaksızdır nitekim sınırlamız içerisinde ankara yönetiminden bağımsız bir hakimiyet söz konusu değildir.

hukuka uygunluktan kasıt: bm ’in kurulan yönetimi tanımama zorunluluğudur. hukuka aykırı elde edilen bir yönetimi tanınma isteği, bm ’in yaptırımıyla karşılaşacaktır.
ele geçirilen yönetim hukuka uygun olsada, tanınma devletlerin tekelinde olup, bir devletin tanınması için yaptırım uygulanamaz.