geçen sene okuduğum turan dursun 'un kitabı. okurken insanın empati yeteneğini canlandırması gereken kitaplardan
kulleteyn
ortaokul yıllarında okuduğum, tarık dursun'un çoçukluğunu anlattığı şaşırtıcı bir kitaptı. turan dursun kim o yıllarda bilmiyordum. kulleteyn ne demek şafi ne demek onun çocuk gözünden öğrenmiş çok şaşırmıştım. hele kulleteyn ne olduğunu açıklarken yaptığı tasvirler midemi bulandırmış nasıl böyle bir şey olabilir demiştim. bence turan dursun'un şansızlığı daha o doğmadan onu alim yapmayı kafasına koymuş baskıcı bir babanın ve 5 yaşından itibaren evden uzakta doğu köylerinde cahil, yobaz, hayvandan beter yaşayan insanların içinde kalmasıdır. bende o yaşta ailemden kopsam, sapık sapık insanların içinde yaşasam bende travma geçirir herhalde tarık dursun olurdum. tarık dursunun şansızlığı, gördüğü, yaşadığı iğrenç olayların açıklamasının din böyle emrediyor denilip, insanların kendi pisliklerine kılıf uydurmalarıdır.
ha bu arada gerçek islam bu değil :)
ha bu arada gerçek islam bu değil :)
turan dursunun 11 yaşına kadar olan dönemini anlattığı kitap.önyargıyla,bu adam din düşmanıydı diye yaklaşmadan çocuk gözüyle okumanızı tavsiye ederim.
kitabın arka kapağında da der ki:
kulleteyn, iki kulle (yaklaşık 13 ton) su demek. durağan bir suyun temiz (tâhir) sayılabilmesi için şafii mezhebine göre bu kadar olması yeterliydi. daha az olamazdı. bu kadar oldu mu, içinde ne bulunursa bulunsun temizdi artık. pisliklerle dolu bile olsa...
doluydu zaten, ilk görüşte bataklık bile sayılabilirdi.
ama madem ki şeriat temiz demişti,temizdi.şeriat neye pis diyorsa,pis olan da oydu.
şeyh,ağa ve molla üçlüsünün eliyle doğu anadolunun insanlarına kader olarak örülmüş yaşamdan bir kesit.
insanlara yeniden giydirilmek istenen şeriatın nasıl bir ilkelik olduğunu çarpıcı biçimde ortaya koyan bir yapıt.
sömürgenlerince övgüsü yapılan islam nasıl bir şey? gün ışığına çıkarılıyor. doğrudan kaynağından tutulan ışıklarla.
kitabın arka kapağında da der ki:
kulleteyn, iki kulle (yaklaşık 13 ton) su demek. durağan bir suyun temiz (tâhir) sayılabilmesi için şafii mezhebine göre bu kadar olması yeterliydi. daha az olamazdı. bu kadar oldu mu, içinde ne bulunursa bulunsun temizdi artık. pisliklerle dolu bile olsa...
doluydu zaten, ilk görüşte bataklık bile sayılabilirdi.
ama madem ki şeriat temiz demişti,temizdi.şeriat neye pis diyorsa,pis olan da oydu.
şeyh,ağa ve molla üçlüsünün eliyle doğu anadolunun insanlarına kader olarak örülmüş yaşamdan bir kesit.
insanlara yeniden giydirilmek istenen şeriatın nasıl bir ilkelik olduğunu çarpıcı biçimde ortaya koyan bir yapıt.
sömürgenlerince övgüsü yapılan islam nasıl bir şey? gün ışığına çıkarılıyor. doğrudan kaynağından tutulan ışıklarla.
iki kulle ( yaklaşık 13 ton ) su demektir. ayrıca turan dursunun bir kitabıdır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?