peşin uyarı: bu entry alkollü iken yazılmamıştır. amma ve lakin manasızdır.yazasım geldi, sigaram yok nitekim.
henüz bizler küçükken, altlarımıza sıçar iken haddı zatında bu kadar bile yakın olmayan bir tarihte bir türk büyüğü, içindeki yangını söndürürcesine ayranından büyük bir yudum aldıktan hemen sonra eliyle sus işareti yaptı kemancılara. bir anda sessizliğe büründü tüm ova. sol elini usulca indirdi, indirdi... iç çamaşırına soktu hoyratça. tv programlarında şuursuzca ooo çeken sathi güruh görevini tereddüt etmeden yerine getirdi. sonra yine bam teli gerginliğine gark oldu ova, hızla ayağa kalktı türk büyüğü. şimdi sadece nefes sesi duyuluyordu koca bir ovada.
evveliyatında bir can yücel şiiri okumuştu nadide sultan.
--- flashback ---
seyirlik
don giymiyorum
pişik yapıyor
mor bir şortla
daltaşak dolaşıyorum,
badem ağacının dalında
iri çağlalar gibi hayalarım
püfür püfür… [can yücel şiiridir]
kocasının cansız bedeninin önünde böyle ağıt yakmış, sonrasında lokma dağıtılırken ayran yudumlamıştı konya ovasında.
--- flashback ---
soluk seslerine hançer gibi saplandı haykırışı... konyalıdan başkasına... bitiremedi sözlerini, yığıldı... taşıyamadı o koca kalbini/göğüslerini bedeni...
bu tarz bi olay yani.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?