ahmet altan bu konuda şöyle buyurur:
şeytanın yarattığı bir gökkuşağı gibidir kıskançlık.
içinde siyahtan mora doğru her türlü karanlık rengin
kıpırdaştığı bir gökkuşağı, sevdiğin tarafından
sevilmediğin endişesinin yarattığı keder, istediğine
dokunamamanın getirdiği huzursuz yanlızlık duygusu,
beğenilmediğine inanmanın yarattığı aşağılanma, bir
başkasının sana tercih edildiğini düşünmenin getirdiği
eziklik ve öfke, alay edilme korkusu, benliğine olan
güvenini kaybetmenin sonucunda kendini değersiz görme,
bir başkasının beğenisine muhtaç olduğunu hissetmenin zavallılığı...
kendini tutsak, kıskandığını özgür görürsün.
sen kımıldayamazken onun her an başka biriyle oynaştığını hayal edersin...
şüphelerin bilenir...
hayaller uydurursun....
belki de kendini çok aşağılanmış bulduğundan, kendinden
intikam almak ister gibi, canını en çok yakacak hayalleri
yaratırsın zihninde, onun bir başkasıyla nasıl seviştiğini,
neler fısıldadığını, neler yaptığını en ince ayrıntılarına
kadar canlandırırsın aklında...
iyi haberlere inanmakta güçlük çekersin, kötü haberlere
ise hemen inanmaya hazırsındır...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?