kendine kardan sevgili yapan yalnız bunye

eflatun kar
havada kar kokuyor
ve simsiyah isine bulanıyor
içi kundaklanmakta olan
dışı soğuk duvarların
hiçbir ’ise’ içeren cümle
çözümsüzlükten sağ çıkamıyor
yağmalanmış viranelerim
tenha kalabalığım
havada kar kokuyor..
şehir hiçbir kokuyu canlı bırakmamacasına soluklanıyor
içimde..
dışarıda kırk derece
üşüyorum
kalabalığından kaçılmaz
kalabalığına sığınılmaz odalar içinde
içimde kristaller
savruluyorum kristaller içinde
dışarıda bora
kar sesleri içeriden geliyordu
hayır
sanılanın aksine uğultuya benzemiyordu
öyle çok sesli
öyle anlamlı bir suskunluktu ki bu
duymasını bilmeyen
duymasına çaba sarf etmeyen
duyamıyordu
kardan adamlar yapılıyordu sokaklarda amaçsız
sonra kalplerinden erimeye başlıyorlardı zamansız
kar taneleri serseri dansetmeye devam ediyordu
umursamıyordu içine düştüğü kaosun anlamı ucuz alfabesini öğrenmeyi
yepyeni şehirler inşa ediyorlardı taneler
serin bir hisse bulanmış
ölmeye
terk edilmeye mahkum yepyeni şehirler
ömürsüzlüğün romanını yazıyordu çünkü kar tanesi
vakti azdı
ve kum saatinin kumları bir kez akmaya başlamıştı
dışarıda kardan adamlar yapılıyordu aceleci
içeride kar kokusu...

(bkz: bilgi sözlüğe saplar günü hediyem)
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol