kaşıbeyaz

elma sekeriiii
geçen gün gitme gafletine düştüğüm sözde sosyetik restaurant .

evet dinçer azaphan’ı falan orada görmek mümkün ama o kadar uludağ kebapçısı tadındadır ki mekan, insan kendini esnaf lokantasına gelmiş gibi hisseder.
haftasonu o kadar kalabalıktır ki çocuk çığlıklarından oyun bahçesinde mi yoksa lüks bir restaurantta mı olup olmadığınızı anlayamazsınız. onu bırakın uğultudan nefes alamaz hale gelirsiniz.
bu ne hafifliktir yahu.
masanıza getirdikleri, hani her kebapçıda olması gerektiği gibi ücretsiz sunulan küçük pidecikler ve ezme vesaireyi burası vermez. ha verir ama nasıl? küçümencik bir tabakta kıçı kırık iğrenç bir tulum peyniri (2 kaşıklık) ve onun yanında (2 sürümlük) tereyağı getirirler. bunun fiyatı 5,5 liradır. yanına pidecikler getirirler tanesi 1 tl’den. bilseniz yemezsiniz dimi, yok söylemiyorlar işte. hesapta görüyorsunuz tüm bu haltları.
yuh dimi?
lokantacılık anlayışına sığmayan bu gerizekalı uygulamanın yanında yediğiniz yemek boğazınızda kalıyor zaten.
ve en büyük hayalkırıklığını gelen hesapta görüyorsunuz. 2 adet ayran 15 tl yazıyor.
gözlerimi ovaladım doğru mu gördüm diye. yok ya şaka yaptım göz makyajımı dağıtmaya gönlüm el vermedi bu kazıkçı herifler için. herneyse işte, 15 tl 2 ayran için talep etmiş ayılar.
evet ayılar.
ulan o ayranın kolisini o paraya alıyor insanlar. bu kadar da olur mu?
geçen ay suada’ya gittik 3 kişi, sudakebap’a. rakısına kadar içildi gelen hesap 150 tl idi.
hem de böyle kaliteli ve prestijli bir mekanda fiyatlar bu kadar makulken bir başka mekanda(hele ki bu kadar kaliteli değilken) bu denli sonradan görme fiyat politikası nedir anlayamadım!


velhasıl kelam sakın gitmeyin bu mekana.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol