türban takanların üniversite yasağından sonra kalkmasını istedikleri ve isteyecekleri yasaktır. öyle ya, hukuk fakültesini okuduktan sonra avukat ya da hakim olabilmek için bu yasağın kalkmasına ihtiyaçları vardır. işin iki tarafı var... birincisi, özgürlülük kısmı. türban takıyorsa bir kişi, bu onun kişisel seçimidir ve saygı duyulmalıdır. aziz nesinin 1995 yılında aksiyon dergisine verdiği röportajda belirttiği gibi, "başını aç" demekle "bacağını aç" demek arasında bir fark yoktur. olayın ikinci boyutu ise, kurallar ve kuralsız bir toplumun yaşayamayacağı gerçeğidir. okullar ve diğer kamusal alanların belirli kuraları vardır. yani yarın başka bir hükümet çıkıp, bundan sonra kadınlar camiye şortla girebilecekler derse buna ilk karşı çıkacaklar, özgürlük isteyen türbanlılar olacaktır. ha sakın "cami ibadethanedir" demeyin. rte ne demişti hatırlayın.
"camiler kışlamız..."
yine türban taraftarlarının kendi görüşlerini desteklemek için ortaya koydukları bir gerçek vardır ki tamamen desteksiz bir görüştür. diyorlar ki, laiklik ilkesine sahip birçok ülkede başörtüsü ile okula girilebiliyor. peki bu ülkelerde kolunuzda haç işaretli bir pazubantla okula girmeye kalkın bakalım ne oluyor? en basiti, sahaya haç figürlü bir formayla çıkan inter takımına soruşturma açıldı.
bunları konuşmaya gerek yoktur aslında. yerel seçimler gelir, akp anayasa mahkemesinin onayı halinde kahraman, reddi halinde mağdur olur. işini bilmeyen çavuşlar da döner götünü avuçlar.
kamusal alanda türban yasağı
kıyafet devriminden sonra olması gerekendir. bu kurala uymak istemeyenler bu kuralların olmadığı yerlere gitsinler.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?