81 ya da 82 sezonuydu sanırım, floryada bir galatasaray idmanı. saha o zamanlar toprak. killi toprak, zımpara gibi. takım bazen mecidiyeköydeki küçük sahada antrenman yapıyor, arada, hava güzel olunca da floryaya geliyor çünkü floryada sert rüzgar oluyor kışları. o zamanın galatasarayına idman veren amatör yoncasporla maç yapılıyor. bir ara top fatihte (terim), orta sahayı tam geçmiş böyle, yoncaspor takım kaptanı bağırır aradan,
"iyi vurur, vurdurmayın"
tabii bunu duymasıyla renginin kıpkırmızı olması arasından saniye geçti ki, fatih, bıraktı topu mopu, direkt buna koştu "ne diyosun lan sen sinkaf sinkaf" diye. araya filan girdi hocalar. maç orada bitti.
küçük mustafadan imza alacaktım, bir onunki eksikti. ayhan, fettah, cengiz, eser, büyük mustafa (denizli değil), bülent, sefer, sinan, raşit, fatih... hepsi tamam. hazır ne güzel yakalamıştım işte. bok vardı "iyi vurur" diyecek.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?