çevirisi ile birlikte şu şekildedir şarkı:
when moonlight crawls along the street
ay ışığı cadde boyunca süründüğü zaman
chasing away the summer heat
yaz sıcaklığının peşinden giderek
footsteps outside somewhere below
dışarıda ayak sesleri var aşağıda bir yerlerde
the world revolves i let it go
dünya dönüyor kendi haline bırakıyorum
we build our church above this street
bu caddenin yukarısına kilisemizi inşa ediyoruz
we practice love between these sheets
bu çarşafların arasında aşkımızı uyguluyoruz
the candy sweetness scent of you
şeker tatlılığındaki kokun
it bathes my skin im stained by you
derimi yüzüyor, senin tarafından lekeleniyorum
and all i have to do is hold you
ve tek yapmam gereken sana sarılmak
theres a racing in my heart
kalbimde bir yarış var
i am barely touching you
sana zar zor dokunuyorum
turn the lights down low
işıkları kıs
take it off let me show
üzerini çıkar göstermeme izin ver
my love for you insatiable
sana olan sevgimin doyumsuz olduğunu
turn me on never stop
beni azdır asla durma
wanna taste every drop
her damlayı tatmak istiyorum
my love for you insatiable
sana olan sevgim doyumsuz
the moonlight plays upon your skin
ay ışığı teninin üzerinde oynuyor
a kiss that lingers takes me in
uzun süren bir öpücük beni içeri alıyor
i fall asleep inside of you
senin içinde uyuyakalıyorum
there are no words
hiçbir sözcük yok
theres only truth
sadece gerçekler var
breathe in breathe out
nefes al nefes ver!
there is no sound
hiç ses yok
we move together up and down
birlikte aşağı yukarı hareket ediyoruz
we levitate our bodies soar
havaya yükseliyorz vücutlarımız süzülüyor
our feet dont even touch the floor
ayaklarımız zemine bile değmiyor
and nobody knows you like i do
ve hiç kimse seni tanımaz benim tanıdığım gibi
the world doesnt understand
dünya anlamıyor
but i grow stronger in your hands
ama ellerinde daha da güçleniyorum
we never sleep were always holdin hands
asla uyumuyoruz her zaman elele tutuşuru
kissin for hours talkin makin plans
saatlerce öpüşür, konuşup planlar yaparız
i feel like a better man
daha iyi bi adam gibi hissediyorum
just being in the same room
sadece aynı odada olduğumuz için
we never sleep theres just so much to do
asla uyumayalım yapacak çok şey var
too much to say
konuşmak için çok fazla şey
cant close my eyes when im with you
seninle birlikte olduğum zaman gözlerimi kapayamam
insatiable the way im loving you
doyumsuz bir şekilde seviyorum seni
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?