insan hakları kavramı yanlış türkçeleştirme sonucu oluşmuş bir kavramdır.ingilizcesi human rights olan kelime insani haklar olarak değil yanlışlıkla insan hakları olarak dilimize çevrilmiştir.bu kavram aslında insan olmanın kendisinde var olan ve ana karnınan düşmeden itibaren başlayan hakları ifade etmektedir.klasik insan hakları teorisinde mutlaka taraflardan birisi devlet olmak zorundadır; devletin olmadığı bir ilişkide, örneğin iki kişi arasındaki günlük olaylarda bir hak ihlali yaşandığında burda insan hakları ihlali olmuş sayılamaz, taraflardan birisinin mutlaka devletin hakimiyet yetkisi ile hareketi şarttır.ancak günümüzde kamunun hızla kendisini yok ettiği ve şirketlerin, silahlı örgütlerin, siyasal hareketlerin ve sair ön plana çıkmasıyla bu kavramda esnemeye başlamıştır; artık örneğin coca cola denilen şirketin yaptıkları insan hakları ihlalleri olarak değerlendirilebilmektedir ya da silahlı milislerin yaptıkları bu kavram içine girebilmektedir.amnesty internationalın raporlarından birisinin bir bölümünde bu kavram şu şekilde ifade edilmiştir:
insan hakları nedir?
insan hakları herkesin onurlu, eşit ve özgür olarak güvende yaşama hakkına sahip olması anlamına gelmektedir. insan haklarını korumak için uluslararası hukuk ve standartlar bulunmaktadır. uluslararası af örgütünün hükümetlere ve muhalif gruplara sunduğu talepler bu hukuk ve standartlara dayanmaktadır.
insan hakları herkesin onur ve saygı ile muamele görmeyi hak ettiği anlamına gelmektedir. herkes güvende olmayı hak eder. herkes sağlıklı gıda, konut ve su gibi temel ihtiyaçlarını karşılama imkanlarına sahip olmayı hak eder.
insan hakları bölünmezdir. parçalara ayrılamaz. insanların onurlu yaşayabilmek için özgürlük, güvenlik ve düzgün yaşam standardı hakları bulunmaktadır: her birey; medeni, siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel hakların tümüne sahiptir.
insanın yaşamına ve onuruna saygı gibi insan haklarının temelinde bulunan ana ilkeler çoğu din, felsefe ve inanç sisteminde bulunmaktadır. insan haklarının gelişmesi dünyanın her yerinde sürdürülen özgürlük ve eşitlik mücadelesi ile gerçekleşmektedir.
insanlar temel haklarını korumak için, hükümetlere uluslararası insan hakları standartlarını kabul etmeleri ve bu hakları kendi ülkelerinin hukukuna dahil etmeleri yönünde taleplerde bulunmuştur.
bugün, uluslararası insan hakları standartları insan hakları evrensel bildirgesi dahil birçok belgede tarif edilmektedir. uluslararası medeni ve siyasi haklar sözleşmesi gibi anlaşmalar ise bu ilkeleri hukuki kılmaktadır.
uluslararası insan hakları hukuku ve ilkeleri devletlerin kendi topraklarında halkları için yapmaları ve yapmamaları gerekenleri tarif etmektedir. bir hükümet ya da muhalif grup bu standartlara aykırı hareket ettiğinde, ya da onlara saygıyı sağlamadığında, bir insan hakları ihlali işlemektedir. devletler kendi hukukunu uluslararası insan hakları hukukuna dayandırma ve insan haklarını koruma mecburiyetindedir. uluslararası af örgütünün hükümetlere ve muhalif gruplara olan talepleri işte bu uluslararası standartlara ve hukuka dayalıdır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?