ulu manitu!
kendisine acayip kanımın kaynaması üzerine girilmektedir işbu entry.
ben çükkafalısı, nasıl becerdiysem hüstınımı kızoğlankız moda getirdim; ilk günkü gibi, hiç kullanılmamışcasına! sonra da ciday kişisine -ki indy olarak da bilinir kendisi- lan ne yapıyon a.q. benim hüstını patlattın, nerede hacı benim mesaj logum diye de ayar vermeye kalktım utanmadan!
ardından bsg dedi nazikçe kendisi, o sıra erol taş misali, istanbul kanatçısından söylediği kanatları götürmekteydi o eşşiz kahkahasıyla. nedir oğlum senin olayın dedi bana? bana inanabiliyor musunuz? dedim senin oğlunu yerim! ne biçim konuşuyorsun benimle filan sonra araya işte eski dostlar filan girdi hadise fazla büyümeden sonlandı.
dedim kurcaladın sözlüğün orasını burasını bizim hustına kaydın oldu mu? nerede benim mesajlar?
la bsg dedi bana yine! alayını sil butonuna basmışsındır dedi! bir an durdum, hafızamı yokladım, a.q. sanki hafızamı da silmiş biri yok öyle bir kayıt. bu sefer olasılık bu ya olur mu olur, aynen geri vites yaptım. dedim kardeş gözünün yağını ekmeğime katık edeyim getir logumu.
neyse karnı doymuş, keyfi yerine gelmişti ki, bir eli göbeğini sıvazlarken, diğer eli ile de klavyede iki tuşa basıp benim olayımı çözdü.
buradan kendisini yalar yutarım.
allah istanbul kanatçısından razı olsun.
amin.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?