"sadece susarak özlüyorum seni, hiç tanımadan ne garip.. sense uzak, çok uzaklarda bir deniz gibisin resimlerde." diyerek başlamak istedim bu hoş gelişe, sefalar getirişe. evet ertelendi bir çok şey, "belki olmadı belki de olamadı" diyerek kısada olsa çok uzun bir terkedilişi yaşadık biz sayende. elbette herşey sözlük değildi her gidişin bir sebebi vardı... kırık bir kadehin hayata saçtığı endişelerden uzak bir okadarda senli kaygılarda olan insanlar vardı bırakıp gittiğinde, tükenme, eksilme, boyun eğme, ve unutma kavramını yitirmediğimiz ve yitirmekten korktuğumuz bir hoş geliş olsun bu sefer.
hep bir şeyler yazardım nickinin altına, peçetelere , kağıtlara yazar gibi.. akibetleri aynıydı her beynimden süzülerek akan yazılı sözcüklerin, buruşturulup nice ulaşması gereken adrese ulaşamayan sözcükler gibi sokak çöplüklerinin karanlık ve pis kokusunun arasında kaybolup giden kağıtlar gibi birer birer silinirdi. yazıp yitirmekti yapılanlar ama unutmak, unutturmak değildi elbet. hoş geldin işte.. seni bize taşıyan soyut bir köprü oldu bu sözlük . ince gibi görünsede hepimizi taşıyacak.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?