iclal aydın

laughter
sana uzak kentlerden birinde zamanın bir yerinde seni ve senli günleri anımsattı akşam güneşi...

onca zamanın üstünde eskimeyen bir düşüncesin şimdi

insan hergün anımsarmı aynı gözleri

seni seviyordum ve senin haberin yoktu

saçlarını izliyordum uzaktan, kulağının arkasına düşüşü ve burnun, herkesden başkaydı işte...

güldüğü zaman yukarıya bakardı;

yukarı kalkan başın ve gülen gözlerin vardı...

ne güzeldiler sen bilmiyordun...

ben seni seviyordum...

kalbime sığmıyordu aklımdan geçenler

duvarlara, vitrin camlarına, kaldırımlara çarpıyordu

geri dönüyordu, çoğalıyordu

senin sesini duyduğum masalarda erteliyordum herşeyi, herseyi erteliyişim oluyordun

kalp ağrısı oluyordun,

birlikte soluduğumuz sokak isimleri oluyordun,

mevsimler değişiyor ve büyüyorduk,

dönemeçler geçiyor, köprüler göze alıyorduk ve bazen tekin olmayan suların üzerinden atlıyorduk

cesurduk...

ufuk çizgisi maviydi, gün batımı hep turuncu ve kızmızıydı bütün karanfiller...

ben seni seviyordum sen bilmiyordun...

sevinçlerim oluyordun arasıra sen hiç bilmiyordun

sonra herhangi biri oldun, bütün sevinçlerim bittikten sonra

yağmurlar yağdı, serin haziran akşamları

derken bir gün uzaktan gördüm seni...

saçların bana inat başın herseye meydan okuyarak işte yine aynı

kalbimi acıttı her zaman ki gibi...

değiştik sanıyordum ve sen yine bilmiyordun

şimdi bunları anlatsa sana birileri kim bilir yada boşver bilme en iyisi...
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol