çok sevdiğim yazarlardan biri olmakla beraber türkiyede çok bilindiğini düşünmediğim biridir. kürk mantolu madonası iyidir, kuyucaklı yusufu iyidir. şiirleride bir o kadar iyidir. bu kitabı elime aldığımda bahsettiğim kitapları, şiirleri ve hayatı hakkında araştırmalar yapmıştım. tabi bu konuya burda değinmeye pek gerek yok. yalnız kitabı bitirdiğimde uzun süre kapatıp koltuktan kalkamayarak üzerinde düşünmüştüm. hala bende önemli kitaplardan biri olarak geçmektedir. arka kapağıda yeterince kitabın içerigini anlatmaktadır.
isteyip istemediğimi doğru dürüst bilmediğim, fakat neticesi aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu nevi söz ve fiillerimin daima mesulünü bulmuştum. buna içimdeki şeytan diyordum, müdafasını üzerime almaktan korktuğum bütün hareketlerimi ona yüklüyor ve ve kendi suratıma tükereceğim yerde , haksızlığa, tesadüfün cilvesine uğramış bir mazlum gibi nefsimi şefkat ve ihtimama layık görüyordum. halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı? bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması. içimizdeki şeytan yok. içimizde aciz var. tembellik var. iradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatları görmekten kaçmak itiyadı var.
kitabın üstüne daha fazla birşey yazmaya gerek yok sanırım.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?