porno versiyonu icin;
(bkz: i am cock)
i am legend
will smithin her ne filmde oynarsa oynasın rolünün hakkını verebildigini dü$ündüren eserlerden biridir.
hoş bir film yalnız daha iyi bir son düşünülebilirdi.
-----------------------------------------------spoiler----------------------------------------------
köpeği öldü zaten smith’in ölmesine gerek yoktu. filmin en güzel yeri; robert neville’nin shrek diyaloglarını ezbere bilmesiydi ve tv ile eş zamanlı söylemesiydi. bence efsane olan da buydu.
-----------------------------------------------spoiler----------------------------------------------
-----------------------------------------------spoiler----------------------------------------------
köpeği öldü zaten smith’in ölmesine gerek yoktu. filmin en güzel yeri; robert neville’nin shrek diyaloglarını ezbere bilmesiydi ve tv ile eş zamanlı söylemesiydi. bence efsane olan da buydu.
-----------------------------------------------spoiler----------------------------------------------
kiyamet senaryolarinda muhtemel ihtimallerden birisi olarak turunde kesinlikle basarili bir film.
ozellikle doganin hakim oldugu bir amerika gercekten cok vurgulayicidir.ancak bilgisayar efekti cokca goze carpiyor, gercege yakin bir kalite yakalanmis. diger bir gercek ve basarili ornegi acisindan 28 days later filmi ile kiyaslanabilir diyebiliriz.
ps: 28 days later filminde unlu london bridge, tower bridge ve meydanlarini bosaltmak icin tum belediye,polis v.s gorevlileri calismis ve gercek bos sehir goruntusu elde edilmistir.
ozellikle doganin hakim oldugu bir amerika gercekten cok vurgulayicidir.ancak bilgisayar efekti cokca goze carpiyor, gercege yakin bir kalite yakalanmis. diger bir gercek ve basarili ornegi acisindan 28 days later filmi ile kiyaslanabilir diyebiliriz.
ps: 28 days later filminde unlu london bridge, tower bridge ve meydanlarini bosaltmak icin tum belediye,polis v.s gorevlileri calismis ve gercek bos sehir goruntusu elde edilmistir.
filmin içerisinde will smith varsa başka soru sormaya gerek yoktur.
sanat yönetmeninin çok ince çalıştığını düşündüğüm, lakin ucuz sona sahip bir film.
(bkz: robert neville)
son derece surukleyici bir film.gorsel anlamda(teknolojik efectlerden bahsediyorum) izleyiciye cok yeni $eyler katmasa bile, konu acisindan son derece surukleyicidir.
-----------------------------------------------spoiler----------------------------------------------
doktorun kurtarmak icin hayatini riske attigi kopegini virus bula$tiktan sonra kendi elleri ile bogmasi eminim her hayvanseveri derinden etkilemi$tir.
-----------------------------------------------spoiler----------------------------------------------
-----------------------------------------------spoiler----------------------------------------------
doktorun kurtarmak icin hayatini riske attigi kopegini virus bula$tiktan sonra kendi elleri ile bogmasi eminim her hayvanseveri derinden etkilemi$tir.
-----------------------------------------------spoiler----------------------------------------------
sonu oldu bittiye getirilmiş bir film. gidişata göre daha güzel bitirilebilirdi.
virüs salgını filmlerinden biri. ancak bu sefer gerilimden çok yalnız kalmış will smithin yaşadığı psikoloji ön planda tutulduğu için diğerlerine göre daha başarılı.herşeye rağmen başrolünü samantha adlı alman kurdu alan bu film vasatın altında bir filmdir.
bir sahnesinde arkadaki televizyonda yayinlanmakta olan bir haber yüzünden turk hava yollarinin dava acmayi dü$ündüğü, film yapimcilarina "siz nasil böyle birşey yayinlarsiniz" dediği filmdir.
-----------------------------spoiler----------------------------:filmin ilk sahnelerinde köpeğin yemeğini verirken, arkadaki ufak televizyondan geliyor türk hava yollarıyla ilgili haber. haberde türk hava yollarinin bir uçağının pissten çıktığı gibi birşeyler söyleniyor.-----------------------------spoiler----------------------------
-----------------------------spoiler----------------------------:filmin ilk sahnelerinde köpeğin yemeğini verirken, arkadaki ufak televizyondan geliyor türk hava yollarıyla ilgili haber. haberde türk hava yollarinin bir uçağının pissten çıktığı gibi birşeyler söyleniyor.-----------------------------spoiler----------------------------
acıklı bir film. gerçekten robert neville ın hali çok acınası. yalnızlık kötü bir duygu. bilimkurgu olmasına rağmen insanın hayata bakışını bile değiştirebilir yetenekte bir film. will aşmış artık oyunculuğu. onu sadece sinema filmlerinde görmek ister deli gönül. bir kere izlemek yetmiyor.
bir zamanlar okulda sağa sola yazdığımdan dolayı basımıza bir çok iş açan kelime.
konusu çekimleri çok güzel olan izlerken çok beğendiğim ve bir çok ses efektiyle mükemmel gerilim yaratan film tavsiye edilesidir.
valla the pursuit of happiness’i izledikten sonra kendisinden herhangi bir tat alınması mümkün olmayan filmdir kanaatimce. çok sıkıcı. bi de kas yapmış will smith. ha yakışıyo, ama ne olursa olsun daha iyi bi film olabilirdi.
(bkz: kizamik)
muhte$em 2007 yapımı filmlerden biri. eger science fiction türü filmler seviyorsanız bu film tam da o lezzette.
----------spoiler-----------
filmin en can alıcı noktası bob marley’e atıfta bulunulması ve de dr. robert’ın köpeginin ölmesi sahnesidir...
robert’in köpegini bogarak öldürmek zorunda kalması insanın gercekten kalbine dokunuyor, sadakati hatırlatır bir kalp sızısı gibi...
----------spoiler-----------
izlenmeli, izletilmelidir...
----------spoiler-----------
filmin en can alıcı noktası bob marley’e atıfta bulunulması ve de dr. robert’ın köpeginin ölmesi sahnesidir...
robert’in köpegini bogarak öldürmek zorunda kalması insanın gercekten kalbine dokunuyor, sadakati hatırlatır bir kalp sızısı gibi...
----------spoiler-----------
izlenmeli, izletilmelidir...
richard matheson eseridir aynı zamanda.
gündüzleri sorun yoktur...
ama geceyle birlikte sokaklar, karşı konulmaz bir dürtüyle arzuladıkları o kıymetli sıvı için; kan için, dünyadaki son insanın kaleyi andıran evine doğru uluyarak, sürünerek, yalpalayarak yürüyen ölülerin kemik beyazı bedenleriyle dolmaya başladığında çöker deşhet kentin üzerine...
ben, efsane!
richard mathesonın nihai yabancılaşmayı anlattığı bu romanı çağdaş bilimkurgunun başyapıtları arasındaki yerini koruyor.
gündüzleri sorun yoktur...
ama geceyle birlikte sokaklar, karşı konulmaz bir dürtüyle arzuladıkları o kıymetli sıvı için; kan için, dünyadaki son insanın kaleyi andıran evine doğru uluyarak, sürünerek, yalpalayarak yürüyen ölülerin kemik beyazı bedenleriyle dolmaya başladığında çöker deşhet kentin üzerine...
ben, efsane!
richard mathesonın nihai yabancılaşmayı anlattığı bu romanı çağdaş bilimkurgunun başyapıtları arasındaki yerini koruyor.
konusu ve anlatımı bakımından oldukça etkileyici bir film..
will smith hayatımıza her ne kadar hip hop söyleyen bir garip adam olarak zuhul ettiyse de, iyice oyuncu olarak benimsedik çıktı; gerçekten iyi bir performans göseriyor tekrar. filmin çoğu onun üzerine kurulu;
-----------------------------spoiler----------------------------:
zaten dünya üzerindeki bir hastalık nedeniyle tek başına kalmış bir doktoru canlandırıyor. film klasik amerkan filmlerinden ayıran bir husus da, kahramanın ölümü; ve hatta bu şekilde kahraman oluşu. -----------------------------spoiler----------------------------
kesinlikle izlenmesini tavsiye edebilirim.
will smith hayatımıza her ne kadar hip hop söyleyen bir garip adam olarak zuhul ettiyse de, iyice oyuncu olarak benimsedik çıktı; gerçekten iyi bir performans göseriyor tekrar. filmin çoğu onun üzerine kurulu;
-----------------------------spoiler----------------------------:
zaten dünya üzerindeki bir hastalık nedeniyle tek başına kalmış bir doktoru canlandırıyor. film klasik amerkan filmlerinden ayıran bir husus da, kahramanın ölümü; ve hatta bu şekilde kahraman oluşu. -----------------------------spoiler----------------------------
kesinlikle izlenmesini tavsiye edebilirim.
fragmanının bile insanı acayip etkilediği film. özellikle fragmanı sinemada seyrediliyorsa etkisi daha da artar.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?