hüzünbaz sevişmeler

chatlak
çıktı. karşılaştık...

öyle bir karşılaşmaydı ki, hiçbir görmezden gelme direnemezdi. bahanesi yoktu konuşamamanın. çok birdenbire, gözlerim gözlerine yazma, sözlerim sözlerine susamak, dilim diline ıslaklık bir an yaşandı. özlemiştik deyip geçiştirmek mümkün satırı. kalemin buna itirazı yok. ama o kadar basit değildir. daha asitti. yakıcıydı. zorunluydu. herbirşeyi anlatan bir sözcük yoktur ya, işte ondandı.
-demek sensin...
-evet ya, benim. ya sen hala başkası mısın? diyerek merdivenlere yöneldi, sanki hiç konuşmamışçasına. evet sevgimin güzel emanetçisi, ben hala başkasıyım. rehin aldılar beni. fidyesi astarından pahalı dostluğum sürüyor başkalarıyla..

asıl iş geride bıraktığı hüzne batması insanın... bil bilebilirsen, yarına ne kadar keder taşıyacak günışığı ve dün, hangi yolculukların birikmesi, gidemediğimiz ..

deniz sabahı günaydınlamak için uyanmayı akıl ettiğinde grimavi önlüğü giymeye hak kazanmış oluyordu. ve biz başka birşey konuşmadık. başkaları çokça konuştu bizi. iyi sabahlar gözüm, iyi yaşamaklar!
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol