zorlayan insandır. üç farklı bakış açısı ile olayın derinine inelim...
1.
orta malıdır bunlar. kim ne derse desin, kendi fikirleri yoktur. duruştan yoksundurlar. abi bak adam ne güzel fikrini söylüyor. katılmasam da saygı duyuyorum gibisinden zırvalamaktır işleri güçleri. ne saygısı ulan? ne saygısı? adam senin soyunu tüketmek sevdası uğruna, süslü cümlelerle zihnini bulandıracak, sen de saygı duyacaksın, öyle mi?
kimse kimsenin fikrine saygı duymak zorunda değil. eğer öyleyse, faşistlerin düşüncelerine de saygı duyun anasını satayım! onlara göre de ırkdaşları dışında kalanlar yok edilmeli. onların da çok mâkul görünen argümanları var. her argüman sunana he demek, sikim hıyar diyene tuzla koşmak tan farksızdır nazarımda.
bir karakterin olsun allah aşkına. bir dur, bir düşün, ondan sonra konuş. saygıymış, her fikre açıkmış. git sanat için soyun o zaman, ebleh seni...
------------
2.
en asil duyguların insanıdır kesinlikle. bence en büyük erdemlik insanların düşüncelerini özgürce söyleyebilmesidir. düşünceden bahsediyoruz. faşizm aklına yatan da kendi yolunda gidiyor ve destekliyor. karşındaki de insan bir düşün. beyninde belki senden daha az belki daha çok kıvrımı var ama insan sonuçta.
evet faşizm’den bahsetmiştik değil mi? sadece ırkçılık olarak bakılmaması gerekir faşizme. ırkçılık faşizmin alt koludur. faşizm’in en önemli unsuru kendisinden başka düşüncelerin yok olmasıdır. başlık nedir? faşizm öğütleniyor hissettim bir anda.
en büyük erdemlik demiştim insanların düşüncelerini özgürce söylemesi, o düşüncelere saygı duyması. bir söz vardı bir zamanlar bir yerlerde okumuştum: "düşüncenizi benimsemiyorum ama savunmanız için canımı veririm" diye. her saygı duyulan düşünceyi desteklemek de gerekmiyor. bana karşı argüman olarak diyeceksiniz ki "pkk kürt devleti kurmak istiyor bunu ülkeyi bölerek yapacak." evet desteklemiyorum söylesinler. haydi bakalım güçleri yetecek mi? yıllardan beri korkup, susturduk. ağaların eline verdik de ne oldu? tepemize çıkmadılar mı? görmezden geldiğimiz güneydoğu’daki töre cinayetlerini artık her televizyonu açtığımızda görmek zorunda kalmıyor muyuz? ya da türbanlı diye horladığımız bu ülkenin insanları bugün bizi yönetmiyor mu? ha peki zamanında her kış komünizm gelecek yusufuyla yaşıyorken bugün tkp %1 oy almıyor mu?
yapmayın. düşüncelere ne kadar pranga vurursanız o kadar gelişemeyiz. katılmıyor musun karşındakinin fikrine? kendi düşüncelerinle karşı çık ama karşındakine saygı duy. ebleh olma.
------------
3.
sonda söylemem gereken cümleyi başta söyleyerek dudaklarınızdan bir "siktir lan" dökülmesini istiyorum kızlar.
ebleh olmasalar da kendini kandıran insanlardır bunlar. saygı duyulacak şey saçmalama hakkıdır, her fikir değil. her fikre saygı duyduğunu söyleyen fikrine saygılıyım dedikten sonra üçüncü bir şahısla aynı konudan bahsetmekte iken saygı duyduğunu unutarak bir takım "hadi lan" mealli yargılara ulaşıyorsa, kendini kandırıyordur. saygı falan değildir bu.
ne demekmiş bu "her fikre" saygı duymak biri bana anlatsın ya. konu hakkında yeterince bilgili değilsindir, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak istemeyecek kadar kendine karşı dürüstsen görüşlerine saygı duyuyorum der çekilirsin. aksi takdirde kafanda ’doğru’laştırdığın bir fikri yanlış karşısında küçük düşürmezsin. yanlış olan çelişik olandır. çelişikten kasıt tam bir tutarlılıktan uzak olmak. şimdi akıllara şu gelebilir. yanlış da kendi içinde tutarlı olabilir. hayır efendim olamaz. doğru ve yanlış kelimeleri aynı sistem içinde mana bulmuşsa, yanlışın doğrudan bağımsız olarak tutarlı olabileceğini iddia etmek, referanssız, temellendirilmesinde ciddi problemler olan bir fikri tutarlıklaştırmaktır. matematik misal. bir sistem ve kendi içinde doğrular ve yanlışlar var. insannoğlu bu sistemden bambaşka bir sistem geliştirmiş olsaydı (ki matematik herşeyi açıklayamaz) farkılı bir tutarlılık sistemi gelişmiş olacaktı. bu sistemin içinde doğru addedilen matematik dediğimiz şeyde yanlış olabilirdi. şunu demek istiyorum; evrenin tek bir doğrusu vardır, relativite dediğin sik uzlaşıya götürür sadece. yani doğru doğrudur, yanlış ise yanlış. ama değişir kişiden kişiye diyorsun... sik değişir. değişen şey kabulleniş şeklidir. kafa sayısı kadar doğru var ise ortak kümedeki kafaların doğrusu genel geçer sayılamaz ve sonsuz bir hoşgörüyü de gerektirmez. bunlar beraber yaşayabilmemiz için söylenmiş yalanlar. bu, olayın toplumsallıktan uzak yanı.
ama (bkz: sen de haklısın)
not: doğru bulunmayan fikrin, önermenin sahibine yapılmayan bir saygısızlık esasında fikre karşı duyulan saygıdan fersah fersah uzaktır. çatışmayı ertelemektir fikre saygı duymak ile fikir sahibine saygı duymak arasında çok çok büyük bir fark var dikkatinizi çekerim.
not 2: öte yandan "doğruyu doğru yapan yanlıştır" görüşü de tam manası ile doğru bir önerme sayılmayabilir. dahası yine görece ile anlam bulmuş bu olay bizleri bir kısır döngüye sokar ki bunun ana sebebi de düşünsel sistemlerin kaynaklaşında dikkat edilenin tutarlılık olmasıdır. günün birinde daha tutarlı bir sistem ile karşınıza çıktığımda -ki bu imkansız değil- vay amına koim adam doğru söylüyor diyeceksiniz ve fikirleri tutarlılık derecesine göre doğru sayacaksınız.
edit: bir şeyler ispatlamaktan ziyade düşündürmek istiyorum haddim olmayarak. yoksa (bkz: am göt taşak bunlar güzel şeyler)
lan kelimesine bayilan yazar
---------------
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?