hayrunisa gül

0 /
kurutulmus kelebek
avrupa insan hakları mahkemesinde türban nedeniyle açtığı davayı geri çekme nedeni, eşinin o dönem dışişleri bakanı olması değil, davayı kaybetme endişesi olan kişi.
neyse benim takıldığım kendi yaptığı bir açıklama. tarihini hatırlamıyorum ama the economist gazetesine verdiği açıklamada şöyle bir cümle kurmuş,
"ben eşimi her gün işe, çocuklarımı okula götürüyorum, kadınların araba kullanamadığı bir ülkede yaşayamam" zaten bizimde tek derdimiz, başlarımızı kapatıp kocalarımızı işlerine, çocuklarımızı okullarına bırakmak. şeriat kuralları içinde nizami olarak araba kullanabilmekti.
totik
kendisini bu ülkede hakkı yenilmiş biri olarak gören ve çözümün bu ülke yasalarıyla çözülemeyeceğini düşünmüş manalı manasız her konuda her türk’ün yaptığı gibi insan hakları mahkemesine başvurmuş kişidir. şimdi kendisi cumhurbaşkanı eşidir. hani haksızlık vardı. ben olamadım hala başbakan cumhurbaşkanı ya bu kişilerin eşi. bunu bir yana bırakırsak tamamıyla bir kadın giyimi sorunu olan bir davayı neden erkekler bu kadar benimsemektedir. kadına şiddet, eğitim hakkı gibi konularda dava açmayan bu kişi benim için oldukça samimiyetsizdir. gerçekten bir rejim derdi yoksa bu hanımın tayyip beyin dediği gibi hodri meydan diyorum, bu ülkedeki bütün kadınlara hizmet etsin mazlum edebiyatı yapmasın.bize boşa vakit kaybettirmesin.
independence
$u anda di$i$leri bakani abdullah gul’un, ne yazik ki kisa bir sure sonra da cumhurba$kani abdullah gul’un e$i.di$i$leri bakaninin hanimi olmaktan daha onemli bir ozelligi var bu hanimefendinin.zamaninda universiteye kayit icin gittiginde vesikalik fotografinin turbanli olmasi sebebi ile kayit yaptiramami$ ve dani$taya ba$vurmu$tu.dani$taydan da istedigi destegi goremeyince turkiye cumhuriyeti’ni aihm’ne $ikayet etmi$ ve turkiye aleyhine dava acmi$ti.bu dava uzun seneler boyunca surmu$, bu arada e$i abdullah gul hukumeti kurmu$ ve ba$bakan olmu$tu.ei$ humuketi kuran ve ba$bakan olan sayin hayrunisa gul, aihm’ne ta$idigi davayi da kaybedecegini anlayinca davayi geri cekmi$ti.

$imdilerde de cankayada ki ilk turbanli first lady unvanina sahip olacak.
angelus
yurt dışına en az bir defa çıkmış olan herkesin karşılaşacağı standart sorulardan bir kaçı olan; diğer arap ülkelerine göre türkiye daha gelişmiş bir yer değil mi? erkekleriniz fes takar, kadınlarınız çarşafla dolaşır öyle değil mi? şeklindeki soruları "yok efendim olur mu öyle şey" şeklinde cevapladıktan sonra bu hanımın hiçbir fırsatı kaçırmayıp dünya basınının gözüne gözüne girmesi o kadar ironik olmaktadır ki bu noktadan sonra ne desem boş. evet.
angelus
29 ekim resepsiyonunda kocasının yerine frak giymiş olan ladydir. first lady. 007 first lady.

http://www.kisaca.net/ioszn
id est
am sontag gazetesi tarafından provakatör seçilmiştir lakin aynı gazete müsveddesi condolezza rice’ı dünyayı geren kadın saymamaktadır. bu ne yaman çeli$kidir ey am gazetesi.
pinhan
chp’li aritman tarafindan turbanli olarak kosk’te olmasi icine sindirilemeyen, dolayisiyla yakin zamanda avukat bulursa kendisine dava acilacak olan kadindir. mesela ulkemizde bundan baska sorun kalmamistir. bu yuzden aritman’ı da kutlamak gerekir. bir milletvekili olarak calismasi gereken alanlardandir. peki, aritman’in mecliste olmasini icine sindirmeyenler ne yapmalidir?
angelus
dolmabahçe sarayı nda bulunan bir takım antikaları köşküne aldırmak isteyen başbayandır kendisi. yahu daha önce niye kimse akıl edememiş böyle bir şeyi hayret. demek bunca gelip geçen cumhurbaşkanı eşlerinin arasında en üst düzey zekaya sahip birey kendisiymiş. evet.
igor
35 adet antika parcayi -bunun icinde koltuk takimi da var- koske istemis kisi. simdi zurnanin zirt dedigi yer surasi konu meclis e tasindi.hal boyle olunca da kamuoyuna yansidi.e boyle olunca da koskten hemen aciklama geldi.diyor ki kosk basin sozcusu " hayrunisa hanim bu antikalari kokste gostermek icin istemistir." tamda koskun tadilattan gectigi bi donemde isteniyor antikalar. ben de bati samoa da yasiyorum ve salagim bunlarin anlamni bilmiyorum zaten.
independence
cumhurba$kani e$i olmasini, turbanla ko$ke girmesini hazmedemedim, hazmedemem de.

ancak bir diger nokta da var ki bu icimi yumu$atiyor.

bu kadin samimi geliyor bana, cidden samimi geliyor. cocuklarla, kadinlarla, kotu duruma du$mu$ insanlarla ilgilenmesi, onlara simsiki sarilmasi ho$uma gidiyor.

dun bilge koyu’ne gitti ve katliamdan geriye sag kalabilen insanlarla konu$tu, cocuklari sevdi, kadinlara sarildi. inatla mimiklerine baktim, kameralara poz mu acaba diye derin ve detayli inceledim, mimiklerinde bir riyakarliga rastlamadim. oysa riyakar insanin baki$larindan cozulur her $eyi, mimikleri kendisini e$ zamanli ele verir.

bu kadinda boyle bir durum ya$amadim ben, daha da ho$landim kendisinden, insan sevgisinden.

ama bu kadar sadece.

mustafa kemal ataturk’un ya$adigi yerde $u anda turbani ile ya$iyor olmasini sindiremiyorum, sindiremeyecegim.
tasarimharikasi
şoförü mide kanaması geçirmiş ve olaya anında müdahil olmuşlar. mide kanaması geçirmesini çok ağır bir üzüntüye bağlamışlar. fakat doktorlar aynı görüşte değil. yanlış ilaç kullanımı üzerinde duruluyor. her ne olursa olsun hayrünisa först leydi hazretlerine de geçmiş olsun diyelim, adettendir.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol