haydi gule gule gülüm

faten
haydi, güle gülü gülüm
haydi, güle güle
hani ağlamak yoktu?
ağlama kızım,
gözüne batacak sürmelerin.
taksiye bindin işte,
işte hapis hanesinde yattığım şehrin
geçiyorsun içinden.
şoför belki ben yaşta bir adam
dikiz aynasından bakıyor sana
anlıyor bu güzel kadının ağlamasını.
belki onun da içerde yatanı vardır,
belki tanır beni, belki kendisi de bizdendir.
biliyorum:
demirlerden seyrettiğim bu şehir
kaplıcalar
türbeler
ipek fabrikaları ve kocaman bir çınardır.
ve sahici insanları
benim insanlarım
nasılda perişan...
fakat yüzlerine güneş vurmuş gibi olmuştur
sen gözyaşları arasından
onlara baktığın zaman.
sen bu şehre bundan önce de geldin demek
sen bu şehre gelesinde beni aramayasın!
öylemi? ağla gülüm!
hem de hüngür hüngür ağlamalısın.
hayır, ağlama, allah belamı versin benim ağlama!
etrafına bak:
ben ve şehir çoktan arkada kaldık


nazım hikmet

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol