mücella pakdemir şiiridir:
ne kadar gevezesin ey sükût!
yoruldum dinlemekten
ayrılık ağıdını
yüreğimde buz kalıpları
çılgınlık köprüsünde avaz avaz
feryat edeceksem ben etmeliyim
ayağım kaydı kayacak
kurşun zehri gözlerle yine de gitmeliyim
bilmem kaçın kurrası gönül eşkıyasının
canımı yakan hat çizmelerinden
yeni sıyırdım paramparça yakamı
sevda tekeri geçti az önce üzerimden
o yüzdendir bozulmuşluğum…
o yüzdendir intihara meyleden sarhoşluğum…
sen nereden bileceksin
boynum bükülürken, omurgamın ihanetini
sular çekilirken falezlerimden
mazgallardan taşan iliğimin
yapış yapışlığını, iğrençliğini
bir yanım tümsekte, bir yanım çukur
yaşayıp gitmekten bıktım
billahi bıktım…
oysa ne kadar yumuşaktı yârin ipeksi teni
ne kadar sevimliydi korkusuzca
sabırsız zil basışları, telaşsız gidişleri
şimdi başı okşanası öksüzlerimdir
dudak ıslağı izmaritleri
ve yastıkta kalan birkaç saç teli
onu hâlâ seviyorum, garip değil mi?
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?