ahmet tellinin her bana surekli dizeler halinde gelen, asla tamamini bir seferde soyleyemedigim, ama cok uzun suredir varliginda yasadigim siiri.
gidersen yikilir bu kent, kuslar da gider
bir nehir gibi susarim yuzunun deltasinda
yanlis adresteydik, kimsesizdik belki
sarisin bir saskinlik olurdu butun isiklar
biz mi yalnizdik, durmadan yagmur yagardi
usur muyduk nar cicekleri urpeririken
gidersen kim sular feslegenleri
kuslar nereye siginir aksam olunca
sessizligi dinliyorum simdi ve solugunu
sustugun yerde birseyler kiriliyor
bekleyis diyorum caddelere, dalip gidiyorsun
adini yaziyorum butun otobus duraklarina
opustugumuz her yer adinla aniliyor
bir de seni ekliyorum sususlarima
selamsiz saygisiz yuruyelim sokaklari
belki bizimle isiklanir butun varoslar
geriye mapushaneler kalir, pasli soguklar
adini bilmedigimiz doslar kalir yalniz
yuregimize aliriz onlari, isitiriz
gardiyan olamayiz kendi omrumuze her aksam
gidersen kar yagar avuclarima
bir ceylan sessizligi olur burada asklar
fiyakali isiklar yaniyor reklam panolarinda
durmadan cogaliyor faili mechul cinayetler
ve olu kuslar satiliyor butun cicekcilerde
menekseler nergisler yerine kus oluleri
bir su sesi bir feslegen kokusu simdi uzak
yanginlari animsatiyor genc olulere artik
bulvar kahvelerinde arabesk bir duman
sis ve intihar cokuyor butun birahanelere
bu kentin kunyesi bellidir artik ve sususun
isyan olur milyon kere, hic bilmez miyim
sokul yanima sen, ellerin simsicak kalsin
devriyeler basiyor karartilmis evleri yine
gidersen yikilir bu kent kuslar da olur
bir tufan olurum sustugun her yerde
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?