(bkz: federico garcia lorca)
frederico garcia lorca
ispanyol şair ve oyun yazarı. ölüm üzerine şiirleri ve bodas de sangre (1933; kanlı düğün, 1966), yerma (yerma, 1962) ve la casa de bernarda alba (1939; bernarda albanın evi, 1965) oyun üçlemesi ile tanınır.
ispanya iç savaşının başlamasından kısa bir süre sonra, milliyetçiler tarafından kurşuna dizilmiştir. babası çiftçi, annesi öğretmendi. ilk piyano derslerini oğlunun müzik yeteneğini fark eden annesinden aldı. ailesi granadaya taşınınca orada bir cizvit okuluna girdi. sonra da babasının isteği üzerine granada üniversitesinde hukuk okudu. ama çok geçmeden edebiyat, resim ve müzik ile uğraşmak üzere hukuku bıraktı. usta bir besteci ve yetkin bir yorumcu olan lorca, arkadaşları arasında "müzikçi" olarak tanınıyordu. 1918de kastilya gezisinden esinlenerek yazdığı imperesiones y paisajesi (izlenimler ve manzaralar) yayımlaması herkesi şaşırttı. bu düzyazı yapıt lorcanın yakında "yazar" olarak da tanınabileceğini gösteriyordu. 1919da madrid üniversitesinde sanatta yeniliklere açık gençlerin bir araya geldiği residencia de estudiantes adlı öğrenci yurduna yerleşti. başkentin kültür merkezi durumundaki bu büyük üniversitede ressam salvador dali, sinema yönetmeni luis bunuel ve şair rafael alberti gibi kendi kuşağından sanatçılarla arkadaşlık kurdu. şair juan ramon jimenez gibi kendinden daha yaşlı ünlülerle de gene orada tanıştı.
residenciadaki ilk iki yılı içinde lorcanın şiirleri ispanyadaki bütün edebiyat çevrelerine yayıldı. oysa yapıtlarından hemen hiçbiri yayımlamamıştır. "şiir okunmak içindir; kitaba girdi mi ölür" , diyordu. bu, yüzden şiirlerini ve oyunlarını residenciada ve madridin başka yerlerinde ortaçağ trubadurları gibi kendisi okuyordu. lorcanın yazarlık yaşamı boyunca yapıtlarının çoğu yayımlanmadan çok önce kulaktan kulağa yayıldı. bir yandan deneysel şiirler yazan lorca, bir yandan da el maleficio de la mariposa (kelebeğin nazarı değdi) adlı ilk oyunu üzerine çalışıyordu. şiirleri sonradan libro de poemas (1921; şiirler kitabı), primeras canciones (1936; ilk şarkılar) ve canciones (1927; şarkılar) adlarıyla yayımlandı. 1920de madriddeki eslava tiyatrosunda sahneye konan oyunu ise ilk geceden sonra gösterimden kaldırıldı. lorca dehasının en yatkın olduğu alanı, 1922de granadadaki fiesta de cante jondo halk müziği şenliğinde, ünlü besteci manuel de falla ile birlikte giriştiği ortak çalışmalarda buldu. müzik ve şiir alanındaki eğilimleriyle ruhsal dürtülerini halk ve çingene müziği geleneklerinde ortaya koyabiliyordu. 1922de yazdığı poema del cante jondo (1931; cante jondo şiiri) ve 1924-27 arasında yazdığı romancero gitano (1928; çingene türküleri, 1969) adlı yapıtları bu çözülüşü dile getiriyordu. çingene türkülerinde yer alan 18 şiirde, geleneksel bir edebi biçim olan ispanyol baladının eski büyüsünü çarpıcı yeni imgelerle birleştirdi.
lorca bu arada bir yandan da oyun yazıyordu. bu alandaki ilk başarısını 1927de barselonada salvador dalinin dekorlarıyla sahnelenen mariana pinedanın şiirsel ve romantik manzum oyunuyla elde etti. desenleri de ilk kez aynı yıl, aynı kentte sergilendi. 1928de çingene türkülerinin yayımlanması lorcaya uluslar arası bir ün kazandırdıysa da mutluluk getirmedi. kendi deyişiyle "çingene severliği"nin efsaneleşmesinden duyduğu rahatsızlık ve "yaşamımın en acılı dönemlerinden biri" olarak nitelendirdiği duygusal bir bunalımın verdiği acıyla 1929-30 yıllarında abd ve kübada biraz huzur ve yeni bir esin kaynağı aramaya çıktı. ölümünden sonra 1940ta yayımlanan poeta en nueva york (ozan new yorkta) şiiri de bu geziden doğdu. şiirinde makineleşmiş bir uygarlıkta, yaşamın içinde ölümü görmenin dehşetini, çarpıcı bir biçimde bir araya getirilmiş katı, ürpertici imgelerle aktardı. 1931de lorca ispanyaya geri dönmüş ve sonradan divan del tamarit (1936; tamarit divanı) adıyla basılacak olan şiirlerinin yanında yeni oyunlar yazmaya başlamıştı. çocukluğundan beri kuklalara duyduğu tutku dolu hayranlığı dile getirebilmek için los titeres de cachiporra (kuklalar tiyatrosu) ve retabillo de don cristobal (don cristobalın kukla oyunu) adlı iki kukla oyunu yazdı. ama bunlardan bile lorcanın hüznünden izler vardı.
ispanyada cumhuriyet kurulduktan sonra lorca kendini tümüyle tiyatroya verebildi. bu dönemde la barraca adlı bir öğrenci topluluğu milli eğitim bakanlığının parasal desteğiyle 1932den 1935e değin klasik tiyatro başyapıtlarını, eğitimsiz işçi ve köylülere tanıttı. topluluğun kurucusu, yönlendiricisi, yöneticisi ve müzikçisi olan lorca, lope de vega, calderon de la barca ve cervantesden oyunlar sahneye koyarak tiyatroda büyük deneyim kazandı. lorcanın halk oyunları üçlemesinin ilk oyunu olarak 1933te sahnelenen kanlı düğün bu çalışmaların sonucunda ortaya çıktı. oyunun teması bir gazete haberinden alınmıştı: düğün günü gelin, gizlice sevdiği adamla birlikte kaçıyor, sonunda iki erkek birbirini öldürüyordu. lorcanın oyununda kişiler kaderin kurbanıdır; başka türlü davranmak ellerinden gelmez. ilkel tutkular ile uygarlığın amansız namus anlayışı arasındaki çatışmanın tuzağına düşmüşlerdir ve çatışma ölümle sonuçlanacaktır. 1934te lorca boğa güreşçisi bir arkadaşının yaralanıp ölmesi üzerine llanto por ignacio sanchez mejias şiirini yazdı. lorcanın en iyi şiiri, modern ispanyol edebiyatının en yetkin ağıtı ve hatta bütün edebiyatlardaki en başarılı ağıtlardan biri olan bu şiir, sürekli yinelenerek yankılanan, akıldan kolay kolay çıkmayacak, hüzün dolu "a las cinco de la tarde" (akşamüstü saat beşte) nakaratı ile sürer. aynı yıl lorcanın halk oyunları üçlemesinin ikincisi ve kanlı düğün ile birlikte, 20. yüzyılın az sayıdaki başarılı şiirsel trajedilerinden biri olan yerma sahnelendi. yermada çocuğu olmadığı için çaresizlik içinde kısır kocasını öldüren bir kadının çektiklerini konu alan lorca, haziran 1936da bir akşam, arkadaşlarının evinde üçlemenin son oyunu bernarda albanın evini okudu. hemen bütünü düzyazı biçiminde olan bu oyunda despot anneleri tarafından zorlu bir yas evinde tutulan, kin ve şehvet duygularıyla yanıp tutuşan dört kız kardeş anlatılıyordu. iç savaş başlayınca lorca temmuz da madridden ayrılarak granadaya gitti. ama yapıtlarından hiç eksik olmayan şiddet ve acı ölüm onun da kaderinde vardı. granadada bir gece, milliyetçiler tarafından yargılanmadan kurşuna dizildi.
ispanya iç savaşının başlamasından kısa bir süre sonra, milliyetçiler tarafından kurşuna dizilmiştir. babası çiftçi, annesi öğretmendi. ilk piyano derslerini oğlunun müzik yeteneğini fark eden annesinden aldı. ailesi granadaya taşınınca orada bir cizvit okuluna girdi. sonra da babasının isteği üzerine granada üniversitesinde hukuk okudu. ama çok geçmeden edebiyat, resim ve müzik ile uğraşmak üzere hukuku bıraktı. usta bir besteci ve yetkin bir yorumcu olan lorca, arkadaşları arasında "müzikçi" olarak tanınıyordu. 1918de kastilya gezisinden esinlenerek yazdığı imperesiones y paisajesi (izlenimler ve manzaralar) yayımlaması herkesi şaşırttı. bu düzyazı yapıt lorcanın yakında "yazar" olarak da tanınabileceğini gösteriyordu. 1919da madrid üniversitesinde sanatta yeniliklere açık gençlerin bir araya geldiği residencia de estudiantes adlı öğrenci yurduna yerleşti. başkentin kültür merkezi durumundaki bu büyük üniversitede ressam salvador dali, sinema yönetmeni luis bunuel ve şair rafael alberti gibi kendi kuşağından sanatçılarla arkadaşlık kurdu. şair juan ramon jimenez gibi kendinden daha yaşlı ünlülerle de gene orada tanıştı.
residenciadaki ilk iki yılı içinde lorcanın şiirleri ispanyadaki bütün edebiyat çevrelerine yayıldı. oysa yapıtlarından hemen hiçbiri yayımlamamıştır. "şiir okunmak içindir; kitaba girdi mi ölür" , diyordu. bu, yüzden şiirlerini ve oyunlarını residenciada ve madridin başka yerlerinde ortaçağ trubadurları gibi kendisi okuyordu. lorcanın yazarlık yaşamı boyunca yapıtlarının çoğu yayımlanmadan çok önce kulaktan kulağa yayıldı. bir yandan deneysel şiirler yazan lorca, bir yandan da el maleficio de la mariposa (kelebeğin nazarı değdi) adlı ilk oyunu üzerine çalışıyordu. şiirleri sonradan libro de poemas (1921; şiirler kitabı), primeras canciones (1936; ilk şarkılar) ve canciones (1927; şarkılar) adlarıyla yayımlandı. 1920de madriddeki eslava tiyatrosunda sahneye konan oyunu ise ilk geceden sonra gösterimden kaldırıldı. lorca dehasının en yatkın olduğu alanı, 1922de granadadaki fiesta de cante jondo halk müziği şenliğinde, ünlü besteci manuel de falla ile birlikte giriştiği ortak çalışmalarda buldu. müzik ve şiir alanındaki eğilimleriyle ruhsal dürtülerini halk ve çingene müziği geleneklerinde ortaya koyabiliyordu. 1922de yazdığı poema del cante jondo (1931; cante jondo şiiri) ve 1924-27 arasında yazdığı romancero gitano (1928; çingene türküleri, 1969) adlı yapıtları bu çözülüşü dile getiriyordu. çingene türkülerinde yer alan 18 şiirde, geleneksel bir edebi biçim olan ispanyol baladının eski büyüsünü çarpıcı yeni imgelerle birleştirdi.
lorca bu arada bir yandan da oyun yazıyordu. bu alandaki ilk başarısını 1927de barselonada salvador dalinin dekorlarıyla sahnelenen mariana pinedanın şiirsel ve romantik manzum oyunuyla elde etti. desenleri de ilk kez aynı yıl, aynı kentte sergilendi. 1928de çingene türkülerinin yayımlanması lorcaya uluslar arası bir ün kazandırdıysa da mutluluk getirmedi. kendi deyişiyle "çingene severliği"nin efsaneleşmesinden duyduğu rahatsızlık ve "yaşamımın en acılı dönemlerinden biri" olarak nitelendirdiği duygusal bir bunalımın verdiği acıyla 1929-30 yıllarında abd ve kübada biraz huzur ve yeni bir esin kaynağı aramaya çıktı. ölümünden sonra 1940ta yayımlanan poeta en nueva york (ozan new yorkta) şiiri de bu geziden doğdu. şiirinde makineleşmiş bir uygarlıkta, yaşamın içinde ölümü görmenin dehşetini, çarpıcı bir biçimde bir araya getirilmiş katı, ürpertici imgelerle aktardı. 1931de lorca ispanyaya geri dönmüş ve sonradan divan del tamarit (1936; tamarit divanı) adıyla basılacak olan şiirlerinin yanında yeni oyunlar yazmaya başlamıştı. çocukluğundan beri kuklalara duyduğu tutku dolu hayranlığı dile getirebilmek için los titeres de cachiporra (kuklalar tiyatrosu) ve retabillo de don cristobal (don cristobalın kukla oyunu) adlı iki kukla oyunu yazdı. ama bunlardan bile lorcanın hüznünden izler vardı.
ispanyada cumhuriyet kurulduktan sonra lorca kendini tümüyle tiyatroya verebildi. bu dönemde la barraca adlı bir öğrenci topluluğu milli eğitim bakanlığının parasal desteğiyle 1932den 1935e değin klasik tiyatro başyapıtlarını, eğitimsiz işçi ve köylülere tanıttı. topluluğun kurucusu, yönlendiricisi, yöneticisi ve müzikçisi olan lorca, lope de vega, calderon de la barca ve cervantesden oyunlar sahneye koyarak tiyatroda büyük deneyim kazandı. lorcanın halk oyunları üçlemesinin ilk oyunu olarak 1933te sahnelenen kanlı düğün bu çalışmaların sonucunda ortaya çıktı. oyunun teması bir gazete haberinden alınmıştı: düğün günü gelin, gizlice sevdiği adamla birlikte kaçıyor, sonunda iki erkek birbirini öldürüyordu. lorcanın oyununda kişiler kaderin kurbanıdır; başka türlü davranmak ellerinden gelmez. ilkel tutkular ile uygarlığın amansız namus anlayışı arasındaki çatışmanın tuzağına düşmüşlerdir ve çatışma ölümle sonuçlanacaktır. 1934te lorca boğa güreşçisi bir arkadaşının yaralanıp ölmesi üzerine llanto por ignacio sanchez mejias şiirini yazdı. lorcanın en iyi şiiri, modern ispanyol edebiyatının en yetkin ağıtı ve hatta bütün edebiyatlardaki en başarılı ağıtlardan biri olan bu şiir, sürekli yinelenerek yankılanan, akıldan kolay kolay çıkmayacak, hüzün dolu "a las cinco de la tarde" (akşamüstü saat beşte) nakaratı ile sürer. aynı yıl lorcanın halk oyunları üçlemesinin ikincisi ve kanlı düğün ile birlikte, 20. yüzyılın az sayıdaki başarılı şiirsel trajedilerinden biri olan yerma sahnelendi. yermada çocuğu olmadığı için çaresizlik içinde kısır kocasını öldüren bir kadının çektiklerini konu alan lorca, haziran 1936da bir akşam, arkadaşlarının evinde üçlemenin son oyunu bernarda albanın evini okudu. hemen bütünü düzyazı biçiminde olan bu oyunda despot anneleri tarafından zorlu bir yas evinde tutulan, kin ve şehvet duygularıyla yanıp tutuşan dört kız kardeş anlatılıyordu. iç savaş başlayınca lorca temmuz da madridden ayrılarak granadaya gitti. ama yapıtlarından hiç eksik olmayan şiddet ve acı ölüm onun da kaderinde vardı. granadada bir gece, milliyetçiler tarafından yargılanmadan kurşuna dizildi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?