2001 yılında milan’dan ayrılmasının ardından kariyeri sürekli düşüşte olan türkiye’nin gelmiş geçmiş en başarılı antrenörü. çok da iyi olmayan taktik bilgisini, mükemmel motivasyon becerisiyle kapatarak çalıştırdığı takımlardan kısa vadede maksimum verimi almayı başarmıştır. kendisinin halkın gözünde bitmeyen bir kredisi olmasına rağmen, başarılı olmanın kendisine verdiği egoya yenik düşerek, son yıllarda gazete ve televizyonlarda kendisiyle ilgili her türlü olumsuz eleştiriyi aşırı ciddiye alarak, bir türlü işine konsantre olmayı başaramamıştır. yapılan eleştirileri sürekli kişisel algılayarak milli maçları medyayla yapılan bir mücadeleye çevirmiş ve bunu genç futbolculara da yansıtarak onların milli takım kamplarında mental olarak aşırı yıpranmasına sebep olmuştur. milli maç haftalarının ertesinde takımın kilit oyuncularının kulüp takımlarındaki performansları incelendiğinde, bu futbolcuların bir süre kulüp maçlarına kendilerini veremedikleri görülmüştür. oyunculara karşı takındığı bu tutum, türkiye’de yetişmiş futbolculardan çok farklı kafa yapısına sahip, altyapı eğitimini yurtdışında almış gurbetçi futbolcularla iyi geçinememesine sebep olmuştur; zira gurbetçi futbolcular terim’in motivasyon teknikleri karşısında terim’in beklediği tepkiyi vermemektedir. milli takıma oyuncu seçerken, oyuncularla ikili ilişkilerini çok fazla göz önüne alması bazı oyuncuların hakettikleri halde milli forma’dan uzak kalmalarına sebep olmuştur.
aslına bakılırsa dengesiz medyamızın da oyuncu seçimlerine verdiği garip tepkiler de olayların komik bir hal almasına sebep olmuştur; misal şenol güneş döneminde dünya kupasında medya "kenarda ilhan mansız varken hakan şükür niye oynuyor?", ersun yanal’a "hakan şükür’ü niye milli takıma çağırmıyor da, fatih tekke’de ısrar ediyor?", fatih terim’e ise "fatih tekke niye milli takım’da yok?" şeklinde birbiriyle çelişen eleştiriler getirmiştir. sonuç olarak fatih terim’in bu yaştan sonra ne huylarından ne de egolarından vazgeçecek hali olmadığına göre; kendisi için en uygun pozisyon ülkemizde emekleme döneminde olan spor direktörlüğüdür. kariyeri ve kendisine yurtiçi ve dışında duyulan saygı sebebiyle başarılı olacağı su götürmez bir gerçektir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?