ekmek. anlat anlat bitmez. bir parçası bile dünyalar kadar kıymetli olan başka birşey var mıdır dünyada bilinmez.
ekmek diye bir sürü şey var piyasada. çeşitli şekillerde üretilen, dilimlisi, kepeklisi, poşetlisi, teklisi, çiftlisi, çiçeklisi, susamlısı, simitimsi, pide gibisi. say say bitmez. ama biz anadoluyuz. biz ekmeği taş fırında pişmiş klasik ekmek şekillisini severiz.
bizim ekmeğimizin her köşesi, her noktası ayrı bir lezzetlidir. bizim kültürümüzdür. üzerindeki yarığın üstü kızarır, çıtır çıtır olur, orasını ayrı severiz, köşeleri sert olur, ayrı severiz, içi yumuşacık pamuk gibi olur ayrı severiz, yanyana pişerken diğer ekmeklere yapışan kısmı bembeyaz olur ayrı severiz.
"ekmek çıktı" diye bir lafımız var bir de.
kasa kasa çıkar fırınlardan. sıcak sıcak yemesi ayrı bir zevklidir. gazeteye sarılı alıp eve götürmek ayrı bir zevktir. bir de eve gidene kadar köşelerinden başlayıp yol boyunca ekmeği yemek vardır ki, yapmayan ağzının tadını bilmiyor demektir.
öğrenci evlerinde ne zaman sabahlansa fırından sabah ekmeğinin çıkması beklenir. sıcak sıcak gidip alınır. sade sade yenir ve yatılır. biraz mideye oturur ama olsun. yine de severiz.
bizim ekmeğimiz başlı başına bir yemek çeşidimizdir. tarifi yoktur malesef. kimse ekmek tarifi vermez. fırıncıların sırrıdır.
elleri öpülesice fırıncılar.
edit: en önemli şeyi unutmuşum ya. biz bir de çorbayı ya da yemeği bitirdiysek, ekmekle tabağı temizleriz. sonra o ekmeği de yeriz. yemeğin en keyifli yanlarından biridir. tabağı püri pak ederiz ekmekle.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?