muhteşem yüzyıl

gerzekparatoneri
sokakta mendil satan çocuktan bahsedip, kanuni’yi çocuklarına net bookunda, ipadinde öğret diyen insanlarla da karşılaşmak varmış ahir ömrümde. retorikle yürüseydi bu işler, sokakta bir tane dilenci olmazdı. olur olmadık yerde ortaya ’ama sokakta aç insanlar var’ deyip, o aç insanlar ondan yardım isteyince kovalayan bünyeler de mevcut ona bakarsan.

hem 70 milyon nüfuslu ülkenin ciddi bir kısmı açlık sınırında yaşarken ve bu insanların kendilerini geliştirecek bir kaynakları yokken, safi beyaz cam izleyerek dünya’yı algılamaya çalışıyorken ne ipadi, ne ipodu, ne net booku allah aşkına? çelişki hakkında kafa yorarken ciddi anlamda kodlama hatası verdi beynim. sokakta mendil satan çocuklarımız nasıl doğruyu öğrenecek peki? ipadlerinden mi?

çocuğuma tarihi kitaplardan öğretirim ama öğrendiği şeyleri o diziyi izleyerek hiçe sayabilir mesela. çocuk ya hani!

beğenmeyen izlemez, izletmez evet! beğenmediğim şey hakkında yorum yapamayacaksam yerin dibine batsın o zaman var denilen hürriyet! yani sen elmayı seviyorsun diye ben de mi seveyim şimdi?

kanuni’de her fani gibi öldü gitti tabi. ona da kalmadı dünya. ama kanımca taaa o zamanlarda deselerdi ki ’hürrem’le aşkınızı sizi romantik bir aşık gibi göstererek anlatacaklar, bunu da dizi yapacaklar bilesiniz’ herhalde ’tiz’ vurdururdu adamların kellesini. bilin bakalım neden? çünkü o kudrete sahipti.

ben dizi diyorum, kanuni diyorum, yanlış anlatılıyor diyorum, bana dünya diyorlar, barış diyorlar, vapurlar, gemiler falan...



bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol