16 mayıs 2010 fenerbahçe trabzonspor maçı

heddodepaso
kesinlikle ve kesinlikle olaya "fenerbahçe 2 puan kaybetti ve şampiyonluğu bursaspor’a kaptırdı" şeklinde bakılmaması gereken maç. türk futbolu’nun geleceği açısından özellikle fenerbahçe ve bursaspor ligin zirvesinde yalnız kaldıktan sonraki gelişmeler dikkatle değerlendirilmelidir. fenerbahçe lig şampiyonluğu için bursaspor ile çekişirken, kamuoyunda yaratılan aziz yıldırım’ın maçın hakemlerini, rakip futbolcuları, vs satın aldığı dedikoduları, türkiye’de insanların rakiplerine zerre kadar saygı duymadığını, futbolu bir spor dalından ziyade bir rekabet unsuru ve güç gösterisi yapılan bir arena olarak değerlendirdiğini göstermiştir.

son 2 ayda yapılanlar şunu da göstermiştir ki, fenerbahçe ve taraftarının kaybettiği tek şey lig şampiyonluğu değil, başarılı olduğu takdirde bu başarıyı anlamlı kılacak rakiplerinin saygısıdır; zira rakiplerinizin, siz onları yendikten sonra bile sizi tebrik etmek yerine, emeklerinize hakaret etmesi, bu başarıyı anlamsız kılmaktadır.

ligin bitiş düdüğüyle beraber, bırakın futbolun içindeki yönetici, taraftar ve futbolcularının, ülkenin bakanının bile elinde somut hiç bir argüman yokken "fenerbahçe maçları şaibeli", "bu lig temiz değil" şeklindeki açıklamaları bir anda unutulmuş, sanki bunlar hiç yaşanmamış gibi "bursaspor şampiyonluğu hak etti", "türk futbolu’nda devrim", "fenerbahçe taraftarı yenilgiyi de hazmetmeli" gibi laflar söylenmeye başlanmıştır. bu maç göstermiştir ki, daha 3 gün öncesine kadar televizyonlarda "fenerbahçe şike yapıyor, rakip takım kalecilerini satın alıyor" diyenler, sadece nefret ettikleri bir takım şampiyon olmasın diye insanlara iftira atmaktan çekinmeyen yalancılardır. bütün bu gelişmeleri unutup "futbolda devrim", "istanbul saltanatı bitti, şampiyon bursa" naraları atmak, zaten sürünmekte olan türkiye’nin futbola bakış açısını iyice dibe vurduracaktır.

fenerbahçe taraftarının maçtan sonraki öfkesi kulübüne, yöneticisine veya futbolcusuna değil, haftalarca aldığı her galibiyeti şike iddialarıyla karalayan, türk futbolu’nun içinde yönetici, gazeteci, taraftar adı altında dolaşan insanlaradır.


bu yazı fenerbahçe’nin kaçırdığı şampiyonluğun mazeretlerini değil, türk futbolu’nun içinde bulunduğu vahim durumu göstermektedir. fenerbahçe’nin son 2 ayda yaşadıkları, bu zihniyetle gidildiği takdirde, beşiktaş ve galatasaray’ın da başına gelecek ancak bundan zarar görenler, memnun olanlara göre azınlıkta olduğu için yine sağduyu ile değerlendirilemeyecektir.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol