şeyh galib

kalimera
çok nüktedan bir şairimiz idi.
bir aralık halet efendi ile aralarında bir samimiyet belirdi. her ikisi de nükteden hoşlanan ve birbirlerine sık sık şakalar yapan bu iki dost, bir kış günü beraberce galata mevlevihanesi’nin kapısından içeri girmektedirler ve aralarında derin bir mevzu tartışılmaktadır. ancak nüktenin yeri ve zamanı hiç belli olur mu? galip dede bakmış ki avlu kapısında iki karabaş, soğuktan birbirlerine sarılmış yatıyorlar. hemen bahsi kesip köpekleri işaret ederek soruyu patlatmış:
-bu ne halet, yatıyorlar?!.
halet aynı zamanda hal, durum manasına da gelmektedir. beriki nükteyi anlayıp anında cevabı yapıştırır.
-evet soğuktan olsa gerek; fakat hangisinin hali galip belli değil!
-?!...
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol