bilgiçlerin şiirleri

cokoprens
şiirim geldi bu gece, seni düşündüm,
şiirim geldi yine yerli yersiz,
seni düşündüren şiirimin gelmesi miydi?
yoksa seni düşününce mi şiirim geldi?
yoksa seni düşündüren bir şey mi var bu ara bilmediğim?
ilk iki soru bana,
sonuncusu sana idi.
şiirle diyorsun, muhakkak ilişkisi olur ademooğlunun,
ya bir yerinden yakalar yahut yakalanır şiire,
ya da iki satır da olsa karalar beyaz kağıda.
sanırım yazdıkça geliyor sorularımın cevabı,
burda kalmıştım en son seninle,
sen nazım diyordun, ben şiir sevmiyorum.
demek ki o zaman şiir nedir bilmiyordum,
ya da daha seni tanımıyordum.
çünkü tarifin yok ki düz yazıda,
atadan dededen kalma yordamlarla tarif etmeye çalışmak seni,
rüzgarın saçına dokunduğunda duyduğum kıskançlık hissi,
saçının yüzüne ileri geri dökülmesi,
yüzünün, tek mi çift mi hatırlayamadığım çukurları,
çukurlarına gamze adını verdikleri,
gamzenin ya da gamzelerinin dişlerine selam verişi,
anlatılabilemez şahanem nesirle, nazımla.
alem-i cihan nasibini almış senden,
herşey daha bir güzel, hava sana temas ediyor diye.
seni düşündüm şiirim geldi bu gece,
sana dair umutlar biriktirirken,
ve sen bilmezken şiirim geldi,
yazdım ben de.
artık ben de nazım seviyorum, hem şiir de seviyorum ben de(dahi anlamında)...
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol