çağrışım

tandt
bir can yücel şiiri.

fener balığı aldım çarşıdan
emekli fener bekçisini götürüyorum eve
hani şu kırçıl bıyıkları
rüzgarda uçan ağarmış saçlarıyla
yanımızdan motosikletle geçen ihtiyar.
su dolu tencereyi ateşe koydum
içine iki baş soğan iki diş sarmısak
iki defne yaprağı attım
balığı da kaydırdım aralarına,
kaynar suyun kabarcıklarını seyrederken düşündüm
kim bilir ne denizler ne denizler
ne lodoslar ne poyrazlar
görmüş geçirmiştir o emekdar
tekir burnu’ndaki fenerden diye.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol