yazıldigi gibi okunmak

kasif
bu kadar değildi kelimelerim, bu kadardan ibaret değildi kalemim. aslında şu virgül öncesinde şunu demek istedim de, okuyan şuncacığını anlamış; bu kadarlık değildi o koca cümlem de, göz iliştiren bu kadarcık anlam katabilmiş.

kaderimdir evvelinden ezeline, yazdığım gibi olmaktan, yazdığım gibi okunmaktan çok algılandığım kadar anlaşılmak.
içerlenmedim, yeminle rahatsız olmadım.
zira her şey olduğu gibi anlaşılsaydı, ne ehemmiyeti kalırdı farklı olmanın ve kişilerin tüm bunları farklı kılmasının?
yazıldığı gibi okunmak da bir nüans taşır kendi içinde.
bir bildirgede zaten kaçılması imkânsız başka yerlere.
bir normun maddelerinden imtiyaz çıkarılması bir o kadar çıkmaz sokak barındırır bağlaç olan her madde ekinden bir ötekine geçişte.
ama öyle midir bir romanda,
deneme yazısında,
şiir de yahut öykü de?
ya da bir felsefe yazısında?
yazdığın ile değil, algıladığı ve anladığı kadarsın karşındakinde…
anlatmak istediğinden çok, anlatılmak istenildiğindesindir çoğu kez makus talihinde…

(bkz: yazdigi gibi ol a mamak ).
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol