falan filan

kasif
uzun uzadıya bir gece, önünde yapabileceği kadar çok sonsuz muhakeme. kederleri çok ve girip çıktığı sokakların hepsi birer çıkmaz sokağa dönüveriyor biteviye.
umutsuz değil tabii içten içe, umutlar çiçek açmış bahar dalları gibi. her bayırın bir inişi vardır derler, ona sarılır biçare.

isyan ettiği her şey burnunun dibinde bitiverir. isyana bir ceza mı bu diye düşünmeden edemez düşünceli hallerle.
ancak tevekküle boyun eğen misali bir teslimiyetle buna da şükür çeker içten içe... kaderci olduğundan değil, olanları olduğu gibi kabul edip, olgunluğuna verdiğinden sessizce.

aşık olur, gidip en hastalıklısına bulaşır. onu da allayıp pullar, kırık düş kırıklıkları ile umutlarla yamalar, bir güzel sarıp sarmalayıp bohçalar. öyle ki, geleceğe taşıyacaklarını ’eksilmekten’ sakınıp, saklar.
aynı hatalar tekrarlanmasın diye herkese anlatır bu yüzden yaşadığını; kimse bu şekilde yaşamadığındandır belki de anlayamadıkları...

değer yargılarından ödün vermez bir diktatör değildir, ama bildiklerine inancı çoktur. yanılmadı mı sanıyorsunuz, onu da yaptı insan tarafının zafiyetiyle. belki de bu kadar çok sevilmesinin sebebi budur, tüm bu hassasiyetleriyle...

onu da görmüştür, bunu da yaşamıştır, şunu da bilmiştir, berikinden eksik kalmıştır, ve saire, ve saire, ve saire.
gerisi, falan filan...
biliyor işte, eksilip ve bazen de çoğalıp yaşayan!
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol