bes tas beşeriyeti

kasif
umut, saygi, hosgoru, bilgi ve sevgiden oluşan bu beşlemeden var edeceği ademoğlu üzerinde büyük bir kumar oynamış tanrı. şeytan’ın kafa tuttuğu gün iddialaşmalar nezdinde cennetten henüz kovulmadan önce bes tas oynamışlar. ortaya koyulan değerler belli imiş zaten. insan karakterini şekillendirecek bu beseriyet gereklilikleri tanrının hep yanlış taşı parmak arasından geçirmesi ve diğer taşlara değmesi ile oyunu kazanma şansı azalmış, biçtiği vasıflar anlam nezdinde ufalmış, mahiyetinden sapmış. şeytanın şansının yaver gitmesi ve ihtirası ile değerlerinin anlamı kendi kazanacağı zaferlerin üzerine birer şeytan tüyü tadında eklenivermiş, çoğalıvermiş, kazancı oluvermiş.

- zorlama artık tanrım. ben kazandım. elindekileri daha çok kaybetmeden, anlamları daha çok azalmadan bir son ver buna.

tanrı yutkunmuş, tanrı üzülmüş, tanrı çaresizce bakmış:

- ozgur iradeyi bir yaratıcı olarak ekliyorum bu varlığa. yarattığım diğer özelliklerin önemli payesini kazandın bu bes tas oyununda, kendi şansına çevirdin. ben ise seni bu denli aciz bir varlık ile yeryüzüne göndermeyeceğim. seçme hakkı ve gerçeği ve dahi hakikati bulabilme yetisi her daim onunla olacaktır. belki burada, karşında kaybettiklerimi, bu verebileceğim son vasıf ile o benim adıma senden geri alacaktır.

***

işte insanın yeryüzüne gönderilmesinden bu yana şeytan ile yaşadığı med cezirler, tanrının beş taşta kaybettiği, şeytanın kazandığı oyundaki vasıfların hep zaaf dolu olmasına sebebiyet vermiştir.

beş taş oyununda kaybedilen beşeriyet vasıflarının hacmini özgür irademiz ile doldurmamız gerektiğini anlayamamış olmamızdan kaynaklı sanırım bunca savas, bunca kutuplasma, bunca empatisizlik, bunca humanizmdenuzak olma... şeytanın hep kazanması bundandır belki de...
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol