sessizliğe bir bilet

mademoiselle carole
+istanbul’ da, yeşilköy’ de oturuyorum. annem oralı benim, anneannem de. ayastefanos kalesi içindeki gecekondularda doğmuş annem. babam da yeşilköy’ de çınar otel’ de çalışırken bir arkadaşları vasıtasıyla tanışmışlar, evlenmişler 45 sene önce. sonra ben, sonra kız kardeşim, sonra bir erkek kardeş daha. babam öldü, annem..

duraklıyor. gözlerine bakıyorum, kahverengi gözlerinin etrafı kan çanağı gibi olmuş.

-boşver! diyorum.
+sen nerede oturuyorsun b.?
-kadıköy’ de. hiiii!!!
+ne oldu b.?
-koooş levent! otobüs kaçacak. 5 dakikası var.

o kısa saçları kirpi gibi dikiliyor levent’in. başlıyoruz koşmaya. sırt çantamı o alıyor, kendi çantasıyla birlikte koşuyor.

+inşallah yetişiriz b. inşallah bizi almadan kalkmaz.

*
gene tütün kolonyası döküyor muavin. bu sefer almıyorum. yolculardan kimileri inmiş ankara’ da. yerlerine yeni bağırışlar, telaşlar gelmiş.

-ne soracaktın bana dün levent? o konaklama tesisinde, otobüste devam ederiz demiştin ama, sonra uyuyakalmıştın hani.
+(gülümsüyor) bu yaşında nereye gidiyorsun böyle, sessizlik niye diye soracaktım. kaç yaşındasın b. sen?
-19 yaşındayım. ya da öyle sanıyorum. geçmişimden bıktım.. arkadaşlarımdan, istanbul’ dan, kalabalıktan… ve tesadüfe bak ki levent; seninle tanıştım. ve ben de yozgat’ a gidiyormuşum. ne bildiği varsa, bana yozgat bileti vermiş adam.
+baktın demek dayanamayıp!
-yok, bakmadım! dün gece muavin “yozgat yolcusu kalmasın” deyince duydum nereye gittiğimi.
+ama bu otobüs kayseri’ ye kadar gidiyor. ne biliyosun biletinin yozgat’ a olduğunu?
-bir tek ben vardım içeride. suratıma bakarak dedi çocuk zaten.
+desene, aynı yolun yolcusuyuz diye.(gülümsüyor)

güneş tam karşıdan vuruyor yüzlerimize. “ne alırsınız? çay, neskafe, cola, sarı kola?”
diye soruyor muavin.

-çay diyorum.
+çay diyor.

plastik bardakların ikisini de tek eliyle tutarak, diğer eliyle ısıtıcıdan dolduruyor çay suyunu muavin. hafif bir rampadan yukarı çıkıyoruz. nasıl beceriyor bunu anlamıyorum. bir yandan otobüs tıs tıs diye sallanırken, o’ nun da sanki süspansiyonu varmış gibi, hiç kımıldamadan yapıyor işini.

-yeşilköylüsün demek. üç dört kez gitmişliğim vardır oraya. çok yeşillik bir yer; adı üstünde zaten, di mi?
+evet! güzel semttir yeşilköy. yazları pek gidilecek yer değil artık. bir sürü it kopuk geliyor.. özellikle hafta sonları. bütün meyve ağaçlarının dallarını kırıyorlar. belki bin kere demişimdir çocuklara..”oğlum meyvelerini alın sadece” diye, yok; ben söylememişim gibi, ille de dalı koparıp kaçacaklar eşşoğluları. çok arkadaşım var orada b.! çocukluk arkadaşlarım çoğu. sahilde takılırlar şimdilerde. hepsi de esrar, hap içiyorlar. gidip saatlerce oturur, rakı içeriz her akşam. ben içmem ama onların içtiklerinden. dün son def..

susuyor! veda ettiğini anlıyorum. dışarıya bakıp dalıyor, upuzun bir bakışı var. dağların arkasını görebiliyor sanki.

+bak b.! hoca şerefeye çıkmış ezan okuyor. ben bu yaşıma geldim, yeşilköy’ de bir kere sezai hocayı görmedim şerefede ya da hafızı. hep mikrofonla aşağıdan okurlar. medeniyet insanları camide bile yakalamış, ısırıyor tek dişiyle. (gülümsüyor)

*
yozgat sınırındayız. her iki tarafta da anızlar var. tek tük ağaçlar serpilmiş tarlalarin içine. yaz günlerinde marabalara yarenlik etsinler diye.

-ne kadar daha var yerköy’ e levent? yaklaştık mı? ben de seninle geleyim mi; tabii bir sakıncası yoksa!? akşama da geçerim yozgat’a bir şeye binip, ha?
+yoo.. yok bi sakıncası. yarım saatlik bir yolumuz kaldı. ilk önce saray, sonra yerköy. yol üzerinde değil ama yerköy. kavşakta inip, minibüsle gideceğiz oraya, 10 dakika da o tutar.
-(çocukça gülümsüyorum içimden) tamam, harika o zaman.

utanmasam, öpeceğim bu kalabalıkta o’ nu sevinçten.
saray’ ı jet hızıyla geçiyor otobüs. solda jandarma karakolu, sağda bir ilkokul var belirgin bir şekilde. hafif bir yokuş üzerinde kurulu bu belde. geçip gidiyoruz öylece, tozu dumana katarak.

bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol